Biliyorsunuz bu aralar bünyemle problemlerim var, açık açık anlaşamasak da bir arada yaşayıp gidiyoruz. Hal böyle olunca bünyeyi mutlu etmenin çeşitli yol ve yöntemini arıyor ve ne yazık ki sıklıkla damak tadında öneriler geliştiriyorum. Geçen gece gene dertlerimden zincir yapıp takmışken, başladım düşünmeye, bir hal çare bulma hevesi ile gittim evin en güzel ve de özel köşesine. Oturdum yüksekçe bar taburesine, bir elim haliyle çenemde, diğer elimin baş parmaktan destek alan dört parmağı sanki biraz gergin masaya vurmakta: ne yapsam da ne etsem... Dedim ya böyle zamanlarda bünye garip bir açlık krizinde, sanırsın son on yıldır vermedim kendisine bir sebep, neşelensin diye.
Akla düştü o sırada bir noodle, sebzeli olsa da hafifletse suçunu diye düşünürken, aklıma geldi soyanın filiz hali, brokoli ve tabi ki mantarlar içinde en sevdiğim porcini... Yapması kolay, yemesi leziz bir tarifle karşınızdayız bünyeyle bu sefer, önce gerekli malzemeler:
Gerektiği kadar porcini mantarı
Gerektiği kadar brokoli
Gerektiği kadar soğan
Gerektiği kadar sarımsak
Gerektiği kadar soya filizi
Gerektiği kadar yağ biberi
Gerektiği kadar soya sosu / teriyaki sos
Gerektiği kadar susam
Gerektiği kadar karabiber
Gerektiği kadar yağ
Gerektiği kadar zencefil rendesi
Gerektiği kadar wok tava (bi tane yetiyor normalde)
Wok tavaya bir parça yağ koyun benim tercihim fındık ve zeytin yağını karıştırmak, küpten biraz büyükçe ve uzunca kesilen soğanları attım tavaya, biraz kızıp diriliklerini kaybetsinler diye, bir kesme şekeri de soğanla erittim ki lezzet katsın lezzetine... Sonra diş diş sarımsakları ekledim üzerine ve kırmızı yağ biberini neredeyse ikiye iki kare kesip ekledim. Mantarların küçük olanlarını ayırdım ve ikiye kestim, böylece hem diri kalmalarını sağladım hem de görüntü olarak yandan bakınca mantar formunu kaybetmemelerini sağladım. Mantar suyunu salınca bir parça soya sosu koydum, aslında teriyaki sos çok daha fazla yakışıyor tavsiye olunur ama ben bir de onu hazırlayacak enerji ile donatılmamıştım. Yetinmeyi de bilmek lazım...
Tencereye koyduğum suda 6 dakika haşlanacak olan çin eriştelerini paketinden çıkarttım, eş zamanlı olarak yumrularından minik minik çiçekler elde ettiğim brokolileri wok tenceremin sıcağına bıraktım. Soya filizini de süzüp ekledim. Brokolinin yeşili dönerken bir tutam susam ekledim karışıma, vakit kaybetmeden eklediğim zencefil rendesi ve karabiber öğütülmüşü mis gibi kokularını salınca ortalığa, kıvamını bulmuş çin eriştelerini aktarıverdim wok'a...
Şöyle bir alt üst edip servis ettim çukur kaplara. Benim tercihim, "chopstix" ile yemek ve yanında mutlaka şarap içmek olunca açtım ortaya Diren Collection, Kalecik Karası ki, kesinlikle bir harika...
Afiyet olsun efendim bünyesinden şikayetçi olup da arayı bulmak için çaba harcayanlara gelsin bu tarif: batsınnnnn bu dünya
ilaç kullanıyorum şarap içemem, e o yaptığın yemeği de yapamam. ben sana ve deneyecek olanlara afiyet olsun derim uzaktan bakaraktan :)
YanıtlaSilmisafir olaymışım ya ben sana deyip bir yüzsüzlük albisesi kuşanayım ben :)
YanıtlaSilçok lezzetli olmalı yemek ki noodle ye de bayılırım her nevine :)
afiyet olsun sana da
daha geçenlerde yedim ben yemeği almayayım ama kalecik karasına hayır demem olsa da içsek :))
YanıtlaSilneden yapamayacakmışsın... kat karıştır olsun bitsin cem:) geçmiş olsun bu arada.
YanıtlaSilfundacım ne demek yolun düşsün, sen gel, ben yoktan var ederim bi şeyler :)
YanıtlaSilbir dostum der ki, şarabın zamanı vardır, ve haklıdır bazen bi şarap nasıl da iyi gelir pillim. bir kahveyi halledelim bak şarap nasıl iyi gelecek üzerine. düğünden sonra inşallah ;)
YanıtlaSilbenim düğünü beklersek süreç baya uzayabilir ama snein düğün varsa bu arada bilemem tabii :))
YanıtlaSilbu gidişle yıldırım nikahını basıp oturucam aşağıya