Harika bir haftasonu geçirdim. İstanbul'a malzeme almaya gittim. Gitmişken bir araya gelelim bari dedik.
Kahvaltı edecek nezih bir yer ararken imdadımıza yetişti grubun yakışıklısı ve güzeli.
Hepimiz aldık elimizden geleni yanımıza vardık nezih İlter Palas Kahvaltı Salonu'na.
Sloganı bile dikkate değer:
Yok yok demeyin çatlama pahasına masadakileri deneyin... Yetmezse gerisini isteyin.
Yedik, içtik, eğlendik, çok güldük...
Güzel malzemeler buldum. Keyifle kolye yapmaya başladım. Yakında fotoğraflarla burada...Ama bugünün konusu KAHVALTI HATIRASI...Yok Yok Kalvaltı Evi Gururla Sunar...
Günün spesiyeli : SÜNGER BOB (made by Nino)
Küçümenlerimin masası
Büyük küçük demeden okumak, okumak, okumak
Hayatı ne kadar ciddiye aldığımız oynadığımız oyuna bile böyle yansıyor işte :)
İki genç derin uykuda...
İki mini cin tavuk şımarıklığın sınırlarını zorlamakta.
Akşam üzeri yoğun bir günün sonunda maillerime baktım. Evin ablası Nesli'den mail gelmiş.
İzin verir mi bilmem ama onun satırları yer almalı burada...
"Arkadaslar,Yogunluktan dolayi biraz gec oldu, ama sevgili kardeslerime enfes sabah kahvaltisi icin ve hepinize de böylesine harika dostlar oldugunuz icin tesekkür etmek istiyorum. Resimler sahane cikmis. Pazartesi ve Sali yaptigimiz toplantilara laptopumla girmistim. Arada mailleriniz geldikce caktirmadan acip baktim. Sagimda solumda oturanlarin bile ilgisini cekti resimlerden yansiyan mutluluk. Hatta aramiza yeni katilan direktörlerden biri "o kim, bu kim?" diye sorular sorup "ne kadar mutlu bir topluluk" diye yorumlarda bulundu. Tabii, en gözde resim Serpil Abla, Evren, Sera ve Ata'nin üst üste yattiklari resimdi :))
Hepinizi seviyorum,Neslihan"
Biz de seni seviyoruz. Bir de ben bir idol olarak ablaya sahip olduğum için çok mutluyum. :)))))
Bir de benden güzel olma durumun var ki o konuya burada hiç değinmek istemiyorum. :(((((
Hepiniz iyi ki varsınız... Bizi bir arada tutan bağ hiç kopmasın.