Oscar Peterson - The Quartet Live (featuring Joe Pass) - 5 -
_________________________________________________
Balkonumu yıkadım az önce belki kahvaltıya gelirsin diye... Sevdiğin gibi yaptım yumurtayı. Hani dometesli ve biberli olup da menemen olmadığını iddia ettiğin şekilde... Karıştırmadım da omlet olmuş oldu işte... Simitçi bağırıyor sıcak olduğunu belirten nağmelerle. İster miydi canın... Simit, kaymak, bal...
seni beklerken gazeteleri karıştırıyordum da yaşlı bir bayanın otobüs durağında anlattıkları geldi aklıma. Günlük gazetemi okuyordum. Kafasını uzattı, "varmı iyi haberler" dedi. "Yok" dedim. Başladı anlatmaya: Annesi, babası eve gelmeden hemen önce televizyonu kapatırmış. Çocuk aklıyla bir türlü anlamazmış da sonunda dayanamayıp sormuş: Anne neden babam gelmeden önce kapatıyorsun televizyonu, "haberler çok kötü bugün, baban zaten işten yorgun argın gelecek kötü haberlerle üzmesin yüreğini" Nasıl bir duyarlılıktır, nasıl bir inceliktir.
Çocuklar boş arsada top koşturmaya başladılar bile. Yokmu ki bunların dersi, ödevi... Amannnn benim de dediğim lafa bak. Çocuklar şimdi koşturmayacak da ne zaman koşturacaklar. Geç kalmasan bari. Kahvaltı masası bekler de güneş kaçar gider az sonra. Hoş sevmezsin sen zaten güneş direk girsin gözüne. Karşıda apartmanlara direnen çamlık var ya kuş sesleri ile nasıl da keyifli bir bilsen. Bu evi aldığım iyi oldu. Güneş kendini göstermeye başladı mı sahil kasabasında gibi hissediyorum kendimi. Biliyorsun kentte çok bölge kaldmadı öyle şort giyilip de parka gidilebilen. Burada kızlar erkekler akşamlara kadar cıvıl cıvıl...
Sucu geldi az önce, kriz bizi de vurdu millet gene çeşmeden içiyor suları dedi. Dertli işte... Kim değil ki; arkadaşım haftasonu çocukluk arkadaşına gitti. Çocuk 2 yılı aşkın süredir işsizmiş. Simsiyah boyamış odasının duvarlarını, kendimle kalmam, sorularımın cevabını bulmam gerekir diyormuş da başka bir şey demiyormuş. İlk soru tahmin edeceğin gibi ben nerede yanlış yaptım.
Hepimiz soruyoruz bu soruyu kendimize zaman zaman... Hatırlar mısın kısa bir zaman önce benzer bir soru ile sorguluyordum hayatı... Ben nerede yanlış yaptım. Ellerimi tutmuştun sımsıkı, yanlışı sen değil Havva ile Adem yapmış aşkım demiştin.
Saat on buçuk olmuş bile, gelmezsin bu saatten sonra.. Zaten geleceğim de dememiştin de bekledim ben gene de. Hani gelirsen, akşam kaldığımız yerden sohbet ederiz diye... Anlayacağın kahvaltı bahane, ben sohbetini bekler dururum balkonumda, seçtiğim müzik sadece sana, sohbete güzel bir fon oluşturur niyetiyle...