Sonsuz bir yeşilin ortasındayım demişti kadın...
Sonsuzluğun içindeyim demişti adam...
Sonsuzluğun içindeyim demişti adam...
İlk kez birbirlerini gördüklerinde sarılmışlardı içtenlikle, tanıdık bildik hallerine şaşırmamışlardı bile...
Kadın günler sonra yazdığı bir öyküyü şu cümle ile tamamlamıştı:
Kadın günler sonra yazdığı bir öyküyü şu cümle ile tamamlamıştı:
İzleyici, filmin kapanış jeneriğinde, yaz ortasında yağan yağmuru, üstelik tam da adam şehri terk etmek üzereyken, abartılı bulmazsa ne olayım ama yağdı işte... Ama ne yağmak...
Günler sonra 'o sabaha' yağan yağmurun adamı getireceğinden habersizdi ama gelmişti adam... Uçsuz bucaksız bir evrensin sen, kayboldum içinde diyerek...
Kadın baktı adamın gözlerine...
Belki de anlar sonra ilk defa taştı içinden kadın...
Sığdıramadı kendini kendine...
Öyle çok bekledim ki seni diyebildi...
Uçsuz bucaksız bir yeşilin ortasında çiçekler açtırdın ruhuma...
İyi ki yağdın dünyama...
Hatırlar mısın?
Çok şey mi istiyorum demiştim de...
Yok güzel şeyler istiyorsun, yetkili ben olsam verirdim hepsini valla, hatta daha da fazlasını:)) demiştin...
Verdin ve veriyorsun...
Uçsuz bucaksız sevmek böyle olsa gerek...
Sığdıramadı kendini kendine...
Öyle çok bekledim ki seni diyebildi...
Uçsuz bucaksız bir yeşilin ortasında çiçekler açtırdın ruhuma...
İyi ki yağdın dünyama...
Hatırlar mısın?
Çok şey mi istiyorum demiştim de...
Yok güzel şeyler istiyorsun, yetkili ben olsam verirdim hepsini valla, hatta daha da fazlasını:)) demiştin...
Verdin ve veriyorsun...
Uçsuz bucaksız sevmek böyle olsa gerek...
BEN DE UÇSUZ BUCAKSIZ SEVİYORUM SENİ