Söz uçarmış, yazı kalırmış ya...
Kaldı.
Hiç yalan söylemedim deme...
Bazen söylememek de yalandır.
Doğruyu gizlemek de...
Yalan söyledim, de...
Bilerek ve istenerek söylenir çünkü,
Tercihtir.
Bazen incitmemek içindir.
Bazen incinmemek için...
Bazen kurtulmak,
Bazen kurtarmak için...
Bazen sakınmak,
Bazen saklamak için...
Hiç yalan söylemedim deme...
Söyledin.
Doğruların izinden daha derin yalanlarının izleri.
Çok derin.
Üzerine kaç doğru söylersen söyle,
Yalanlarının üzerini örtemezsin.
Sözlerin doğruydu belki ve uçup gitti
Yalanların yazılı kaldı geride.
Şimdi okudukça;
Kanıyor doğru sandığım her bir izin.
Doğruyla yanlışı ayırt ediyor yürek
Her yanlış yalan değil elbet ama
Her doğru da gerçek değil.
Her gerçek bir parça yalan
Her yalan bir parça doğru
Sen
Yalan söyledin
Ben
Yalan söyledim
Niyesi, önemli mi?
Niyesi, gerçeği değiştirir mi?
Niyesi, senle beni yalansız bir dünyada
Ama dolansız
Ama oyunsuz
Karşı karşıya getirse
Gözlerin gözlerime
Dost doğru bakıp
Konuşabilir mi?
Gözlerin gözlerimle dost kalabilir mi?
Peki ya sözlerin sözlerimle...
Söz uçar
Unutma!
Kelimelerin yazıldığı yerden sırıttılar bana
Dudağı hafif sağa kayık
Gözleri dik dik ve manalı
Sırıttıkları anda
Sözlerinin hepsi uçup gitti uzağa
Kelimelerin kaldı
Yürekte bir doğru
Kıvrım kıvrım
Kıvrım kıvrım
Kıvranıyor şimdi
Sevmek
Acı çekiyor
Hiç bir söz
Acıyı dindirmiyor
Yürek;
Bazı sözler tutulmaz,
öğreniyor.
Fotoğraf / Magdalena Rzymanek