19 Ocak 2006
İlham Perilerim Yok Oldu
Bugün İstanbul'da hava o kadar sıkıntılıydı ki ilham perilerim bile kaçtı. Oysa güne ne kadar da istekli başlamıştım. Malzemelerin tamamını taşıyıp, salonu bir güzel atölyeye dönüştürdüm. Yakın arkadaşlarımdan Ebru'yu da ikna ettim. Kolye yapmak üzere benim evde buluştuk. Ama ne yazık ki bana gelmeyen ilham perileri ona da uğramamıştı. Bir süre debelendikten sonra ortaya birşey çıkmayınca, kendimizi ev yemekleri yapan Leyla ablada mantı yerken bulduk. Bu da ne yazık ki hayal gücümüzü çalıştırmadı. Güneşli günlerde buluşmak için sözleştik.
Eve dönünce yazmak konusunda ısrarlı olduğumu fark edince, "ilkler"den bir fotoğraf eklemeyi uygun gördüm. Bu vesileyle eski günlerdeki perilerime teşekkür ediyor, yağmurlu ve sıkıntılı günlerde özellikle beni ziyaret etmelerini diliyorum.
İyilik ve ilham perileriniz hiç eksik olmasın.
İlk Örnekler...
Tekrar Merhaba;
Az önce fotoğraf eklemeyi unutmuşum da... Bu benim yaptığım ilk kolyelerden biri. Daha sonra bu tarz kolyeler bir isim altında toplandılar. Tahmin etmesi güç değil "Afrikan" oldu isimleri. Yaklaşık 30 modelden oluşan bir seri hazırladım. Zamanla hepsi bu sayfadaki ilgili
yerlerini alacaklar tabi.
Tekrar görüşmek üzere.
Az önce fotoğraf eklemeyi unutmuşum da... Bu benim yaptığım ilk kolyelerden biri. Daha sonra bu tarz kolyeler bir isim altında toplandılar. Tahmin etmesi güç değil "Afrikan" oldu isimleri. Yaklaşık 30 modelden oluşan bir seri hazırladım. Zamanla hepsi bu sayfadaki ilgili
yerlerini alacaklar tabi.
Tekrar görüşmek üzere.
18 Ocak 2006
Merhaba
Merhaba;
Blogger yolculuğum, Portakal Ağacını tanımakla başladı aslında ... Önce onun sıkı bir takipçisi oldum ardında da neden benimde olmasın bir tane günlüğüm diyerek yoluma devam ettim. İnsanlarla paylaşacak şeyleri olmalıydı insanın ve ben galiba yaptığım takılarla bunu sağlayabilirdim. Sonra o galiba güçlendi. Takılar çoğaldı, teknik alt yapı tamamlandı.
İşte şimdi buradayım.
Kısaca takı yolculuğum ve takı tasarlamak hakkında düşündüklerim :
"Bir türlü istediğim takıları bulamayınca var olan takıları bozarak ve çeşitli eklemelerle yeniden tasarlayarak başladım işe. Kendime diye yağtığım takı tasarımlarım önce arkadaşlarıma sonra da onların arkadaşlarına "kişiye özel" olarak devam etti. Beğenmeyebilirsiniz hatta hiç sevmezsiniz belki ama ben yaparken keyif aldığım ve hatta zaman zaman saatleri unuttuğum bu zevkli uğraşa kadınlar süslenmeyi bırakıncaya kadar devam etmeye kararlıyım."
İş isim bulmaya gelince biraz zorlanmadim değil. Ama sanırım hem kolyelerime hem de kendime yakışır bir isim buldum :)
Zamanla neden böyle dediğimi anlayacaksınız kuşkusuz.
Uzun söze ne gerek diyerek herkese bir kez daha sımsıcak bir merhaba...
Sevgiyle kalın
Evren
PS: Umarım birbirimizi severiz de konuşulacak sözleri birlikte çoğaltırız.
Blogger yolculuğum, Portakal Ağacını tanımakla başladı aslında ... Önce onun sıkı bir takipçisi oldum ardında da neden benimde olmasın bir tane günlüğüm diyerek yoluma devam ettim. İnsanlarla paylaşacak şeyleri olmalıydı insanın ve ben galiba yaptığım takılarla bunu sağlayabilirdim. Sonra o galiba güçlendi. Takılar çoğaldı, teknik alt yapı tamamlandı.
İşte şimdi buradayım.
Kısaca takı yolculuğum ve takı tasarlamak hakkında düşündüklerim :
"Bir türlü istediğim takıları bulamayınca var olan takıları bozarak ve çeşitli eklemelerle yeniden tasarlayarak başladım işe. Kendime diye yağtığım takı tasarımlarım önce arkadaşlarıma sonra da onların arkadaşlarına "kişiye özel" olarak devam etti. Beğenmeyebilirsiniz hatta hiç sevmezsiniz belki ama ben yaparken keyif aldığım ve hatta zaman zaman saatleri unuttuğum bu zevkli uğraşa kadınlar süslenmeyi bırakıncaya kadar devam etmeye kararlıyım."
İş isim bulmaya gelince biraz zorlanmadim değil. Ama sanırım hem kolyelerime hem de kendime yakışır bir isim buldum :)
Zamanla neden böyle dediğimi anlayacaksınız kuşkusuz.
Uzun söze ne gerek diyerek herkese bir kez daha sımsıcak bir merhaba...
Sevgiyle kalın
Evren
PS: Umarım birbirimizi severiz de konuşulacak sözleri birlikte çoğaltırız.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)