05 Nisan 2021

Ortancalar Solmasın

Sevgili Buraneros;

Çünkü O Joan Baez

yazısını kaleme almasa, 

O yazıyı kaleme almasına sebep,

Sevgili Küçük Jo;

Yazmak-yazmamak.
 
çelişkisi yaşamasa ve o yazısında seyrettiği bir belgesel üzerine iki kelam etmese, 

ben her iki yazıyı okuyup, 

geçmişe yolculuğa çıkmasam, ve hatta içimin kelebeklerine dokunan Joan Baez'den yola çıkıp, Soledad Bravo'ya, oraya kadar gidince Hasta Siempre mırıldanmasam olmaz, haydi ver elini Küba ve elbet  Buena Vista Social Club'a varmasam, bunu dile getirip, Buraneros'a iki satır yazmasam, 

***

Evren4 Nisan 2021 11:26

Joan Baez dendi mi "Where have all the flowers gone" gelip yerleşir dilime, mırıldanır dururum. Annemlerin Töb'lü Der'li gençlik yıllarına benim minnak günlerime denk gelir. Nerelere gittim gene. Şarkıda da dediği gibi "long time ago"
"Hasta siempre" kulağımda, İstanbul'dayım. Acı tatlı anılar var gözümün önünde akıyor, duruyor, donuyor. Sanki gene gittim, galiba bu sefer dönmek zor. Takılayım biraz o yıllarda. Fonda "El Cuarto De Tula"

buraneros4 Nisan 2021 12:04

Öyle bir şarkıyla bitirmişsin ki yorumu, direk gittiğim yer belli. Emma Goldman. Sözün üzerine çok tartışılsa, spekülasyon yapılsa, oraya buraya çekilse da benden alır manasını sonuçta! Güzeldir be, çoookkk güzeldir hem de! Hem yoruma hem de bu yazının duygusuna fazlasıyla yakışır: "Dansedemediğim devrim devrim değildir." O halde çalsın Buena Vista Social Club:)

***

ah benim isyankar yanım, nasıl da canlandı sabah sabah.
Öyleyse biraz dans! 

***

Albüm akıyor, kulaklar mest, kalbimde bir çarpıntı! 


Bugün yüzümde asılı bir gülümseme ile dans eder dururum ben. 
Dudağımda bir sıcaklık, kalbime yayılır, kalbim çarptıkça, anılar canlanır.

***

Biri beni durdursun, kelebek etkisi, kaos teorisi derken, girdiğim ruh hali kendini yavaş yavaş, emekli amirallere, milletvekillerine, Montrö, Lozan... Girdaba sürükleniyorum...

***

Oysa ben bugün Küba sokaklarında, dans etmek istiyorum. 
Dudağımdaki sıcaklık hiç gitmesin, 
Ortancalar solmasın istiyorum. 

***

Neyse ki albüm akıyor, 

Fonda: Candela





 

19 Mart 2021

İki Kadeh Rakı

 



Senle ben birbirine sırtını dayamış iki ev gibiyiz.
Farklıyız ve çok güzeliz.

Senle ben sevgilim !

Kusura bakma ağzımdan kaçtı kelimeler, 
dün akşamki iki kadeh rakıya ver.

Ne seninle ne sensiz geçen hırçın yıllar gibiyiz.

***

4, Mart, Mesudiye

06 Mart 2021

Cemre

 


Bazen yer eder ya bir öpüş,

İşte ben gamzeni böyle bir günde  sevdim.
Hüzün mevsiminde bir kedi,
Nasıl da bağırıyor

 "sev beni"

Usta bir yalnızlık işçisi,
ilmek ilmek dokuduğu depresyonuna bahane ediyor,
henüz toprağa düşmeyen cemreyi

Bazen yer eder ya bir bakış
İşte ben gözlerindeki yaşı böyle bir günde öptüm
Kediyi sevdim
Cemreyi bekledim
Toprağını avuçlayıp seni öte dünyalara yolcu ettim

Bazen yer eder ya...
Sen yüreğimi kendine yer ettin

 ve öylece gittin.

19 Şubat 2021

Tozlu Raflar Külliyatı

Bugün, uzun zamandır uğrayamadığım mahalleme uğradım. Yolumun üstü değildi. Yolumu uzattım bile diyemem. Sanki bile isteğe, en güzel elbisemi giyip, bugün bir mahalleye uğrasam diye geçirmişim içimden. Mahallede gezinirken gözüme çarpan bir dükkanın tozlu raflarında rastladığım ya da bir eskicinin tezgahında gördüğüm... Kelimeler... Nerelerden nerelere sürükledi beni gün ortasında. Nasıl da özlediğim bir sarılma hissi kapladı her yanımı... Hatta sarıldım galiba, sımsıkı, hasretle... 

2009 'dan kalanlar için... 

Tuhaf bir gün olduğu kesin... Bugün mahallede dolaşıp duruyorum ya... Bir de böyle bir yazı çıktı karşıma. "Merhaba" ile başlayıp, "Aç Kapıyı Ben Geldim" diyerek bitmiş yazı. Hani neredeyse yazının ilk ve son cümlelerini alsan, anlamı içinde saklı. 

2008'den kalanlar için... 


 

15 Eylül 2020

Öyle ya da Böyle



Sıradan bir günü unutulmaz bir anıya dönüştürmek mümkün

Mümkün durup dururken hüzünlenip beş dakika sonra kahkahalarla gülmek

Eline batınca gülün dikeni sövmek mümkün, aynı gülü çok sevmek de

Mümkün yani yaşamak öyle ya da böyle