___________________________________________
Yazma artık dedi... Neden ki dedim. Kendini tekrarlıyorsun dedi. Hayat kendini tekrarlar dedim. Durdum, düşümdüm... Ve sordum:
- Bir adam çıktığında karşına, ilk gördüğün de etkilendin varsayalım...
- Eeee..
- E'si, heyecanlanır mısın?
- Haliyle...
- Bu her seferinde benzer midir?
- Benzerdir...
- Kendini tekrarlarsın aslında... Daha basit bir örnek vereğim; sabahları kahvatı eder misin?
- Ederim... de sen bana salak muamelesi yapma istersen, öyle basit falan... Her sabah kahvaltı etmeden çıkmam evden...
- Off, ben anlatamayacağım için tercih basit canım. Kendini tekrarlarsın yani...
- Hayır canım ne alakası var. Bazı sabahlar çeşitleri değiştiririm. Zeytin yemem ya da yumurta... Bazı sabahlar sadecce börek yerim mesala yanında çayla... Bazı sabahlar protakal suyu içerim sadece...
- Ne niyetine?
- Adam demek isterdim de bildiğin üzere kahvaltı...
- Ya bir baştan çıkartma adamı, ciddi bir şeye odaklanıyorum gecenin şu saatinde... Ne diyordum, kahvaltı... Kahvaltı niyetine sadece tercihlerin değişir ama kendini her sabah uyandığında tekrarlarsın. Ben de kadın erkek hikayeleri yazıyorum, kendini tekralamak bundan ibaret aslında. Kelime tercihlerim ise o sabah ki isteğime bağlı, bazen ballı ekmek yiyorum bazen acı bir zeytin denk geliyor kaderime. Tercihlerim oluyor benim de... Canım süt içmek istiyor sadece ya da gidip bir pastanede alıyorum soluğu. Ama her sabah kahvaltı etmeyi seviyorum kendi canımın istediğince.
- Nasıl beceriyorsun bunu?
- Neyi?
- Kelimelerle oynamayı... Kendini tekrarlamak derken ben hep aynı konuları yazıyorsun demek istedim aslında...
- Tam da aksine hep aynı konuyu yazıyorum ben. Bak şimdi ne yazmışm ben kendimi tanıtma kısmında: "Adam ve kadın hikâyeleri yazıyorum, geçmişe, geleceğe ve ana dair. Yüreğimden geçen en çok onlar…" Bu meselenin kahvahtı etmeden sokağa çıkmam kısmı.
Sonra ne demişim: "Yaşama dair notlarım da var aralarda hayata çivi niyetine çaktığım. "Bu kahvaltıda bazı sabahlar yumurtayı tercih ettiğimin bir göstergesi. Anlatabildin mi nasıl dolaşıp geldiğimi?
- Alemsin valla... "Çiviler batar bazen ayağıma bir serzeniş olur kelimelerim." de o sabah zeytini yağlayıp, kekiklemek olsa gerek bu durumda.
- Dalga geçmiyorsan, evet aslında tam da anlatmak istediğim bu. hayat tekralar kendini. Tekrarlarken değişenler olur elbet: kelimelerin anlamı, söylenişin şekli, acının, sevincin, aşkın, tutkunun şiddeti... Ama öz değişmez. Niyet kahvaltı etmektir. Kahvaltı etmeden evden çıkmamamak bir prensiptir. şekil değişir zamanla öz aynı kalır insanda.
- Anladım yazacaksın sen inatla...
- İnatla???
- Yani her sabah kahvaltı etmek gibi ya...
- Keyifle yazıyorum ben her seferinde... Kelimelerle oynuyorum, aynı şeyleri farklı farklı kelimelerle dile getirmeyi seviyorum. Bazne bir şiirimsi bazen bir öykü, bazen öylesine bir sesleniş benimkisi... Duyan olunca, hele de sesime ses verince mutlu oluyorum kendimce. Bak ne diyeceğim sen okuma beni bir süre... Tekrarlama kendini ne dersin?
- Ne o benim kelimelerimle beni vuruyorsun...
- Yok yok yanlış anladın. Şimdi sen diyorsun ya kendini tekrarlıyorsun diye. Aslında hayat tekrarlar kendini. Sen de bile görebilirsin bunun yansımasını diyorum sadece. Tercih senin yani... ben tekrarlamayı tercih ediyorum...Sen...
- Tamam Allahın cezası ben de okumaya devam edeceğim seni... Zaten bir gün okumasam, meraklanıyorum ne yazdı acaba diye...
- Her gün aynı şekilde yazmadığımı kabul ediyorsun yani...
- Ama sen de kabul et aslında aynı şeyi yazıp duruyorsun...
- Hayat kendini tekrarlar her seferinde... Mesela yarın bunu yazacağım sana itafen... Okuma da göreyim...
- Tamam anladık hayat tekrarlar kendini, kısa kes ve bir şarap aç da içelim...
- Bu gece de mi?
_____________________