birgünsanabircümleyazmakistiyorumnoktasıvirgülüolmadanhiçbirsoruişaretiünlemegerekduymadanherhangibirkuralauymadantekbirboşlukbırakmadansenitanıdığımgündenberibozduğumbütünezberlerimgibiolsunsenokuanlaveyaokuyamaamagenedeanlasenisevdiğimiyazsambusencedeistediğimgibibircümleolurmupekiçimlereuzansakvekulağınasöylesembucümlemiyazdığımgibiezberbozmakolurmu
29 Temmuz 2009
BEN SENİ UZANIP ÖPERİM
Bir yolculuğun telaşlarındasın sen şimdi ve heyecanlarındasın kavuşmanın, pır pır eden yüreğini koymayı unutma çantana ve yeşillenmiş yarınlarını... Sarıp sarmalayacağın güvenli kolların olsun yanında, yeter bana...
Ben seni uzanıp öperim...
BİR SABAH TAŞ OLDUM
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Evet, ben sustum. Nice sabahlar sadece sustum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama korktum.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Evet, ben korktum. Nice sabahlar sadece korktum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama kaçtım.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Kaçarsınız...
Evet, ben kaçtım. Nice sabahlar sadece kaçtım. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama durdum.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Kaçarsınız...
Durursunuz...
Sorarsınız...
Sorarsınız...
Sorarsınız...
Evet, ben sordum. Nice sabahlar sadece sordum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem...
Söyledim, durmadı içim: Aktı...
Bir daha söyledim, durmadı yüreğim: Taştı...
Bir daha söyledim: Taş oldum Kaldım...
SUSTUM
Evet, ben sustum. Nice sabahlar sadece sustum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama korktum.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Evet, ben korktum. Nice sabahlar sadece korktum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama kaçtım.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Kaçarsınız...
Evet, ben kaçtım. Nice sabahlar sadece kaçtım. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem, ama durdum.
Bir sabah uyandığınızda kafanızda sorular varsa;
Sorarsınız...
Susarsınız...
Korkarsınız...
Kaçarsınız...
Durursunuz...
Sorarsınız...
Sorarsınız...
Sorarsınız...
Evet, ben sordum. Nice sabahlar sadece sordum. Bu sabah kafamdaki sorunun cevabı çok net aslında, kendime söylesem...
Söyledim, durmadı içim: Aktı...
Bir daha söyledim, durmadı yüreğim: Taştı...
Bir daha söyledim: Taş oldum Kaldım...
SUSTUM
28 Temmuz 2009
DERİN DÜŞÜNCE
Benliğimi bırakır da gidersem...
Senliğine ortak eder misin ki beni...
İlişkiler üzerine düşünüyorum.
Birinin yek diğerine teslim olma halini. Fark etmiyor kadın ya da erkek, meselem teslimiyet...
Düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum. Çevremdeki ilişkilere bakıyorum. Dinliyorum. En umursamazı bile teslim olmuş içten içe de belli etmiyor kendince.
Tuhaf diyorum, insanoğlu tuhaf...
Yaşarken teslim olmayacağım diye diretirken, bu sefer de ayrılınca teslim oluyor...
Acı, bu teslimiyetin bir yansıması olabilir mi?
27 Temmuz 2009
PAYLAŞMAK SENDE OLANI
Hüzün yürekte ağır geliyor, taşıyorsun, ha deyince gitmiyor biliyorsun. Sen içine kaçtıkça, kelimelerin de kaçıyor en kuytu köşelere... Üzerinde bir hüzün elbisesi, yıkanmamış sanki senelerce...
Sonra bir terzi geliyor... Sana çok yakıştığını düşündüğün hüzün elbisesini çıkartıyor, çırılçıplak kalıyorsun. Mutluluk kumaşını uzatıyor. Sana yakışan kumaş budur diyor. Sen bakıyorsun. Üzerimde sakil durmaz mı taşır mıyım ki endişeni yüzüne yansıtınca; üşenmiyor, alıyor ölçünü, dikiveriyor en güzelden daha bi güzelini... Sen tüm çıplaklığınla ağlıyorken nedensiz onun karşısında; biraz ürkek uzatıyorsun elini. Kendine çekiyor seni. Sarıp sarmalıyor. Utanma diyor, her yürek acır bir zaman ve her yürek değiyorsa eğer çekip çıkartılmalıdır kendi bataklığından. Kendine dokuduğu mutluluk kumaşını seninle paylaşmaya hazır haline şaşkın bakınırken sen, çıplaklığına en yakışanı dikip bir de giydirince üzerine:
Her sabahına güzel ve mutlu uyanıyorsun. Kuşkusuz sol yanın dolu olduğundan ve tabi bir de güven duyduğun bir göğse sarıldığından... Hüzün hep içimde dediğin halin geride kalıyor, yerini bir gülümseme, bir huzur, bir mutluluk alıyor. Hüzün sokağına uğramıyor bir dostun temennisindeki gibi... Hatta hüzün, eski bir fotoğrafın sararmışında çoktan almış yerini de şimdi dönüp bakarken; ne hüzün dedirtiyor sadece. Daha öteye bile gitmiyor duygun...
Eline bir kağıt kalem alıp, iki satır karalıyorsun el yazınla:Sen içimde çiçekler açtırdın ya bunun için bile sevebilirim seni bir ömür... Öpöylesine *...
_____________________________________________________________________
Fotoğraf / DevianART
İlk Yayın Tarihi / Temmuz 2009 / Terzinin adı çokça anılınca bugünlerde, yazımı tekrar yayına vereyim dedim. Ve ne göreyim, yine ve yeniden isimsiz bir (ç)alıntı yapılmış, yazdım editörlerine... Gülüp geçebilmek isitiyorum böyle anlarda, ama hep derim ya, kendi yaşanmışlığıma, duyguma, kelimelerime, özelime tecavüz gibi geliyor her defasında...
* Öpöylesine, terzinin yazılarımdan birine yazdığı bir yorumda geçmiştir. Ve içinde herşey olan bir sürü şey ifade etmektedir. Ve (ç)alıntı yapan bunun ne demek olduğunu bile bilmediğinden, ölesiye diye çevirmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)