18 Mayıs 2006

Annem Annem Sen Üzülme…




Ne güzeldir anneye yazılan şarkılar.
Tıpkı yukarıda bir cümlesini aldığım şarkıdaki gibi…
Ama mümkün müdür anne olup da üzülmemek.
Erkekleri bilmem ama kızlar annelerini 30’lü yaşlarına gelince anlarlar.
Sezen’in şarkısındaki gibi…
“Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan…”


Geçtiğimiz haftasonu anneler günü idi.
(Sevmiyorum böyle günleri, önceden ısmarlama sevgi gösterilerini. Sevgililer, anneler, babalar... Bence önemli bir gün daha eklenmeli bu ticari yarışa... Kardeşler günü :))


Vatan Gazetesi’nin ekinde Dilek Önder’in yazısı tam da benim düşündüklerimi dile getiriyordu.
Kısa bir alıntı;
“ Annenin yaptıklarını yapmaya başlayınca…
Onun kullandığı bir kelime ilk defa ağzından çıktığında…
Kendini onun en sinir olduğun hareketini yaparken bulduğunda…
Önce şaşırıp kalırsın, gülersin.
Sonra da onu daha çok sevmeye başlarsın.”


Anne kız olmanın kanunu mudur bilemem ama, durum bundan ibarettir.
İlk gençlik yıllarındaki itirazlar, sonrasında isyanlara bırakır kendini.
Sonra kaçınılmaz 30’lar gelir.
Kendinizle baş başa kaldığınızda şapkanızı önünüze koyar düşünürsünüz.
Bir şarkı takılır aklınıza dalar gidersiniz.
“Ağlama anne benim için ağlama…”


Ama her anne ağlar kızına…
“Keşke” ler çoğalıp, bi de “evet ya…” lar eklenince yaşanmışlıklara...
Ve evet kızlar da ağlar analarına ama ancak 30’larında.


Seni Seviyorum.




10 Nisan 2006

İYİ Kİ DOĞDUM...

Güzel anıları saklamanın en iyi yolu,
onları yenileri ile tazelemektir.

Francis Bacon


Yeni bir yaş, buna başlamak için doğru zaman olabilir.
Doğum gününüz kutlu olsun.


Bugün bankadaki işlemleri yapabilmek için girdim internet sitesine. Ve her zamanki kuru doğumgünü kutlama mesajı yerine bu anlamlı mesajı almak hoşuma gitti nedense... Bana özel seçilmemiş olsa da , öyle bir zamanlaması vardı ki bu mesajın...


Banka işlemlerimi yapamadım ama hiç de kafama takmadım.
Ne de olsa bugün ben doğdum.


İyi ki doğdum...


Sevgi dolu bir anne babaya…
Muhteşem bir kardeşe…
Can bir dosta…

Özleyen, özlenen arkadaşlara…

Beni görünce gülümseyen tanıdıklara…

Ve

Sana…

Peşinden geldiğim bu ülkede umarım güzelliklere yenilerini ekleriz.

Bizi sevenlerle birlikte anıları çoğaltırız.


İyi ki doğdum da sizleri tanıdım…

İyi ki hepiniz hayatıma girdiniz.

Beni hayatlarınıza aldınız.

Hepinize teşekkürler.

Hepinizi çok özledim.

PS: Yeni takılar yok mu diye soranlara :

Var tabi…

Ama bugün ben doğdum.

Biraz torpil benim de hakkım di mi ama ???

20 Mart 2006

Toplu Gösteri

Tekrar buradayım. Herkese sevgiler. Hepinizi şimdiden özledim.
Sanmayın ki yeni şeyler yapabildim. Ancak bavulları boşalttım ve eve yerleştim.
Dolayısıyla eskilerle idare edeceksiniz :)


Yaptığım ilk küpelerin toplu gösterimindeyiz şimdi.

Umarım beğenirsiniz...






Kendim kullanamadığım için küpe yapmak konusunda hep çekimserdim.
Şuşu bu konuda beni cesaretlendirdi.
Annem de hep " bunları küpeleri olmalı" der dururdu.
Şimdi de küpeler var ama o küpelerin kolyeleri yok.
Hakkımı yemiyeyim. Sonradan yaptığım bir kaç kolyenin küpelerini de yaptım.
Artık takımlarım bile var yani...
Sevgiler


Evren

12 Mart 2006

GİTMEK...


Bir kez daha gidiyorum.
Son olmadığını, olamayacağını bilerek...


Gitmek;
Zordur, kolaydır, acıdır, mutluluktur, heyecandır, endişedir...
Gitmek;
Bazen gülümsetir bazen ağlatır...

Vedanın hüznü, kavuşmanın telaşı bir aradadır.

Geçen hafta farkındalıklarım arasına bir çok yeniler eklendi ama dilime pelesenk ettiğim şu cümlenin içi artık daha dolu :

"Giden değil kalandır terkeden, giden de bu yüzden gitmiştir zaten"

Yukarıda okuduğunuz cümle kime ait hatırlamıyorum.
Ama bu şiiri ilk okuduğum gün o kadar aklımdaki :
Yurttayım, oda arkadaşıma hediye geldi şairin kitabı,
okudum, hatta aklıma kazıdım.

Ne tuhaf di mi geçen hafta içini doldurdum bu cümlenin.
Aradan geçen onca yıl bu cümle beynimde bir yerlerde, 2006'nın yağmurlu bir gününde, penceresinden ilk defa baktığım bir odada ona anlam yüklemem için beklemiş.

Bu bekleyiş, yaşam akışımın yönünü, o pencereden baktığımda gördüğüm derinliğe çevirdi.

Yaşamın koşuşturması içinde mümkün müdür bilemem ama, umarım siz sizde olanları,

size kalanları anlamlardırmak için bunca yıl beklemek zorunda kalmazsınız.

Herkese sevgiler,
Ve bana da bon voyage. :)
Evren

Yeni Tasarımlar



Geçtiğimiz haftalarda yoğun bir şekilde tasarımlara odaklandım. Şimdi sıra onları sergilemekte...

Turkuaz taşların gümüşle olan uyumu beni hep etkilemiştir.

Eskiye Özlem ve Modern Güzel bu vesileyle tasarlandı.











Kırmızı ve bronzun birleşmesinden elegan doğdu.
Küpeleri özellikle sade yaptım çünkü sadece tamamlayıcı olması yeterliydi.




Geçen haftalarda yaptığım bronz kolye sadeliği ile dikkat çekince yazın moda rengi beyaz da benzer bir tasarımda yerini aldı. Prensip aynıydı ama zıtların kardeşliği asilliği ile bronz benzerini zorladı.