Şahane bir sabaha uyandığım söylenemez, Bursa işte! Lodosu ile meşhur, kafamı allak bullak ediyor, peki kafam bunu nereden biliyor? Dışarıda lodos olduğunu yani. Bu tür soru cevaplara girmeyeyim çıkamıyorum çünkü.
Bugün şahane bir sabaha uyanmadım. Yataktayım, ilham perisini bekliyorum, dışardan gören öylesine yatıyorum sanır. Oysa ben kararlıyım, iki satır olsa da blog yazısı yazacağım. Sandıkları karıştır karıştır nereye kadar.
Kafa sesi var ya, bır bır vır vır konuşan, gevezeliği üzerinde. Geceleri, gündüzleri, gittiğim yerleri, hayallerimi, her şeyi düşünüyorum. Üşüştüler resmen başıma sabah sabah.
Gezegenler suçlu bence, bir doğru düzgün hareket edemiyorlar, bir öyle bir böyle. Kesin vardır bu işte bir parmakları, baş ağrısında yani.
Yavaş yavaş yataktan kalkmak, güne başlamak lazım. İyi mi ettik bu black out perdeyi seçmekle?
İnstada şöyle bir dolaştım baktım ki herkes kararlar alıyor yeni yeni. Biri spora başlıyor, biri yeme düzeni ile ilgili değişiklikler yapıyor, başkası hayatı ile ilgili önemli kararlar alıyor, bir başkası daha önce aldığı hayati kararları değiştiriyor.
Ben de bir karar alıyorum. Bedava sirke misali, baldan tatlı geliyor.
Yorganı başıma çekiyorum. Olası bir ışık sızmasını böylece bertaraf ediyorum. Bu sabahı sevmedim. Şahane değil bir kere!
Ben şahane sabahlara uyanacak şahane bir kadın olarak lodosu protesto ediyor ve güne başlamıyorum.
Gün düşünsün gerisini, gezegen kahrolsun dizilişine, black out perde karartsın içini, yastık yorgan ağlasın bu gidişe.
Karar gibi karar almanın verdiği huzurla dalıyorum yepisyeni bir uykuya.
Belli mi olur, şahane bir rüya görür, kıs kıs gülerim kaderime.
Kederim mi olacaktı o!
Neyse, zaten lodos var dışarıda, uçuşuyor yapraklar, savruluyor ne var ne yoksa.
Düşünceler gibi.
Savruluyor
Bir kuzu iki kuzu üç kuzu...
***
Fotoğraf / 2021 - Velké Bílovice - Çekya / Mutlu sabahlara uyandığım Berlin gezisinden