Anlatacak onca şeyin arasından tabi ki Newburyport'u tek geçmiyorum.
Burayı (evet halen buradayım) gezdiğim onca yer arasında
öncelikle anlatmak istememin kendimce geçerli sebepleri var.
Ben AŞIK oldum.
Belki de daha kasabaya varmadan uğranan dost evindeki kahvaltıydı beni baştan çıkartan...
Belki de her şey göletle göz göze geldiğimiz anda saklıydı.
Ve belki de her şey beni benden alan karşılamaydı.
Pencereler...
Çiçekler...
Ayrıntılarda saklı güzellikler...
Ve işaretler...
Ya ben hazırdım aşka
Ya da aşk onca koşuşturmanın ardından sarılıverdi yüreğime
bana bile aldırmadan.
Burası Newburyport...
Burada yaşayan hemen hemen herkes
"ama sadece iki aylık bir cennet" dese de...
Hangi aşk sadece cenneti vaad edebilmiştir ki!