Anlatacak onca şeyin arasından tabi ki Newburyport'u tek geçmiyorum.
Burayı (evet halen buradayım) gezdiğim onca yer arasında
öncelikle anlatmak istememin kendimce geçerli sebepleri var.
Ben AŞIK oldum.
Belki de daha kasabaya varmadan uğranan dost evindeki kahvaltıydı beni baştan çıkartan...
Belki de her şey göletle göz göze geldiğimiz anda saklıydı.
Ve belki de her şey beni benden alan karşılamaydı.
Pencereler...
Çiçekler...
Ayrıntılarda saklı güzellikler...
Ve işaretler...
Ya ben hazırdım aşka
Ya da aşk onca koşuşturmanın ardından sarılıverdi yüreğime
bana bile aldırmadan.
Burası Newburyport...
Burada yaşayan hemen hemen herkes
"ama sadece iki aylık bir cennet" dese de...
Hangi aşk sadece cenneti vaad edebilmiştir ki!
Bütün bunları görüp de aşık olmamak olanaksız, hele de son fotoğrafı görünce... Bizdeki hayvanlar boş yoğurt kabına konan suya da razı.
YanıtlaSilTadını çıkar. Sevgilerimle...
Evren'im... her yeşil ışığımı açışta gözlerim senin ışığa takılı bekliyorum..
YanıtlaSilVe seyrettiğim, senin aşık olduğun her yere ben de gönüllü aşık oluyorum..
Ne güzel bu kareler. Fotoğrafları böyleyse kendisi nasıldır kimbilir. Tadını çıkar doyasıya.
YanıtlaSilçok güzel resimler.hele çiçekler bayıldım
YanıtlaSildaha neleri var bir bilsen aysema... umutlanıyor insan, yaşamayı seviyor yeniden doyasıya. sevgiler benden.
YanıtlaSiluzaklardayım hasretimin senfonisi, elimin altında iyi ki dediğim her daim internet yok. ve hatta tv seyretmeyeli öyle çok oldu ki, ruhumu gençleşmiş hissediyorum doğrusu. sevgiyle öpüyorum.
YanıtlaSilçıkartıyorum parpali, sokak sokak kapı kapı pencere pencere geziyorum. sevgiler...
YanıtlaSilçiçekler her yerde parıldayan çiçek... bir avuç toprağa bile çiçek ekili buralarda.
YanıtlaSil