İnsanın kendi ile konuşmaları da bir yere kadar...
Mantık denen şey, yok!
Yüreğini dinle.
Onca cümle arasından altı çizilenin,
"yeterince istemiyorsundur da ondandır olmayışı"nı bi' düşün.
Bugün güzel bir sabaha uyandım. Aklımda yukarıdaki cümle. (aşağı yukarı böyle bir cümleydi.) Sonra Newyork fotoğraflarına baktım. Neden oraya dair yazmayı bırakmıştım ki... (üzerinde pek durmadım, zamanını bekle dedim) Brooklyn Bridge'de yürüdüm sabah sabah. İyi geldi. Newyork yazısını bulayım derken, yolum St. Croix'ya düştü. Yüzümde alabildiğine bir gülümseme. Hemen ardından Newberyport... (ah! aşık olduğum kasaba...)
Bu sabah güzel başladı demiş miydim? (demişim, bu iyi bir şey...) Aklımda gecenin heyecanı. Yüzümde kocaman bir gülümseme. Gönlümün kırık yanını pamuklara sarıp sarmaladım. O'na emanet ettim. Hayırlısı dedim, güne başladım. Güzel geçer mi dersiniz... (Hayırlısına inanırsan, güzel olduğunu fark edersin. Ama istediğim olsun dersen, hayırlısı ise bile mutlu olman zor be canım kendim)