31 Mayıs 2009

AKLIMA DÜŞMEK





Öylece oturmuş, uykunun bana gelmesini bekliyordum. Sen aklıma düşmeden az önce miydi tam hatırlamıyorum telefon çaldı. Açtım.

Eski bir arkadaşla telefonda konuştuklarımız değildi beni medcezirlere sürükleyen, ben onun sesinin tonundan etkilenmiştim daha çok; kırılganlıkla kızgınlık arasındaydı, aldanmışlıkla adamışlık... Bildik hallerimin tanıdık yansımasıydı sesi... Konuştuk uzun uzun, kelimelerinin arasına hıçkırıklarını sıkıştırmasaydı belki daha kolay olurdu onu anlamam ama onun derdi benim onu anlamam değildi, o kusmak istiyordu içindekileri...

O kapattıktan sonra telefonu, uzun upuzun bir sessizliğin ortasında aklıma düştün... Kelimelerin ardı ardına sıralandığı mektuplarını alıp okudum teker teker... Önemli tarihlerin üstünden geçtim. Yaşanmışlıkların arasına sıkışıp kalan hüzün ve mutluluğu resmedişin miydi beni sana sürükleyen bilemedim.

Gecenin o saatinde aklımda geçmişin kırık plakları dönüp duruyordu. Gecenin o saatinde, hem de sen uykunun en derininde, yarın sabaha uyanacağın düşün içinde, en kahramadan daha kahramanken belki de, ben usulca sokuldum sıcağına. Kısa saçlarında dolandı parmaklarımın uçları ve yüzünün yaşanmışla yaşlanmışlık arasına sıkışan çizgilerinde... Ne çok şey sığdırılmış dedim. Kendi çizgilerimde dolaştı parmak uçlarım... Ne çok şey sığdırmışım şu kısacık ömrüme... Yanından usulca kalktım.

Aklımda dönüp duran cızırtılı sesin sahibi kırık plağı çöpe attıktan sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım. Yük olanı attı ki demişti bir arkadaşım, taşıyabileceğine yer açılsın... Stevie Wonder bestesi, Living For The City çalıyordu fonda, Noil Pointer yorumu...

Sen, gecenin o saatinde, hem de uykunun en derininde, yarın sabaha uyanacağın düşün içinde, en kahramadan daha kahramanken belki de, ben balkonumda tek başıma yeni doğan ayı selamlıyor ve şehrin ışıklarının aydınlattığı ucu yanık mektubumu okuyordum bir kez daha...
____________________________________

Fotoğraf / cigarette© robillard laurent

30 Mayıs 2009

KABUL


__________________________________________



Sence güzel güneşli bir gün değil mi?

Süpriz yapacaktım ama..
Kahvaltıya geliyorum çıktım yola...
Teklifin hala geçerli değil mi?

28 Mayıs 2009

SANDAL

Senden gelecek bir haberin tarifsiz sıkıntılı bekleyişiyle kıyaslanır mı bilmem ama kıyıda terk edilmiş bir sandalın sonbahar aşıklarını bekleyen hallerinden birinde, tam da gün ortasında sağanak bir yağmurun içime yağışını seyrediyorum, kederle...

Yorgunluktan ve ıslanmaktan ağırlaşan yüreğimin soluklanacağı bir limana, şaşalı yelkenim olmayışından alınmayışımı çok da sorun yapmadan, hız yapmaya müsait olmayan motorumun çıkarttığı yüksek desibelli pata pata sesleri içinde, arkamı dönüp de giderken, aklımda karşı kıyıdaki köhne barakanın yıkık dökük tahtalarından birine tutunmak vardı...

Bekleyip beklemediğini anlayamadığım halinden biraz şaşkın, hallice meraklı koşuşturmam seni ürkütmüş olacak ki, başının ağrısını bahane edip kuytulara çekilmen sonra da kapılarını teker teker kapatışına şahitliğim mahkemede sayılmadı delilden...

Hakimin gözyaşları içinde benim sana gelişimi resmedişimi, kendi babasına sarılışı ile eş tutmasına değildi alık alık bakışlarım, ben hakimlerin de gözyaşları olabileceğini hiç düşünememiş oluşuma tuhaflaşmıştım...

Mahkeme duvarlarında asılı duran tablonun bana çağrıştırdıklarını kaleme almayı düşündüğümde, delilikle masumiyet arasında sıkışıp kalan ince çizginin, ne kadar daha inceltilebileceğine odaklanmış olan kısık gözlerimin görebildiği son noktada gözlerinle beni seyrediyor oluşun, içselleştirmekle eş değerdi benim için...

Kararsızlığım; senin mi beni, benim mi seni içselleştirdiğim noktasındaki soruların yarattığı doğal bir afetken sadece beynimi etkileyeceğini sandığım tusinaminin artçı dalgaları yüreğimin kıyılarına vurduğunda, şezlongları savrulmuş turistik bir sahil kasabası gibiydim...

Herkesin terk ettiği kumsalımda, senden gelecek bir haberin tarifsiz sıkıntılı bekleyişiyle kıyaslanır mı bilmem ama kıyıda terk edilmiş bir sandalın sonbahar aşıklarını bekleyen hallerinden birinde, tam da gün ortasında sağanak bir yağmurun içime yağışını seyrediyorum, kederin dışa vurumunun yasak olduğu bir yerde, yağmursuz topraklar gibi çatlamışım da kalmışım gibi...


_____________________

Fotoğraf /1x.com

27 Mayıs 2009

SENDEN GİTMEK



Kalanları toplamak için uğradım sana
Ağlıyordun gitme diye...
Ağladım kalamam diye...

Senden gitmek değildi beni ağlatan
Yüreksiz kalacağımı biliyordum da ona ağlıyordum ben

Benim gitmem değildi seni ağlatan
O yüreği yaşatamayacağını biliyordun da ondan ağlıyordun sen

Kalanları toplamak için uğradım sana
Kapıdan çıkarken son bir kez dönüp baktım arkama
Ağlıyordun hala
Elinde yüreğim
Bana ağladığını sanarak gittim ben

Cama vuran her yağmurda
Bana ağlarsın sanırım ben hala
Çıkarım sokaklara
Islanırım yağmurda
Ağlarım
sanmalarıma
kanmalarıma
yüreksiz kalışlarıma
___________________
Fotoğraf /1x.com

GÖZYAŞINI ÖPMEK


Aldığı haberle sarsıldı ağladı bütün gece kadın...
Önce içine aktı gözyaşları, sonra dışına, sonra aniden

Durdu... Sandı...



Sabah yatağından kalktı kadın...
Önce akan gözyaşlarının bıraktığı izleri sildi yüzünden
Sonra avuçlarında kalan acıyı

Bitti...Sandı...



Evin içinde öylece dolandı, amaçsız, kaygısız, sessiz gibi...
Oysa çığlık çığlığa bir haykırışın tam ortasında
Sonu gelmez baş döndürücülüğünde hayatın

Sustu...Sandı...



Sokağa attı kendini kadın...
Bir umut, küçük bir çare için
Dolaştı da kapı kapı
Ölüm olmayan bir tek eve rastlamadı

Yıkıldı...Sandı...



Akşam eve döndü kadın...
Gitti kendinin en kuytusuna

Yorgun, umutsuz...

Gözyaşları aktı akacak beklerken kapıda
Bir el uzandı kadına
İşaret parmağı ile aldı kadının gözünden yaşı
Götürdü dudaklarına
Bir tek masallar da olacak değil ya
Umut doldu kadının içine
Sonra yüreğine
Yansımasını gördü de gülümsedi kendine

Hayat devam edecekti

Anladı...




____________________________________________

Duruyoruz, susuyoruz, bitti diyoruz, yıkılıyoruz
Sonra tekrar ayağa kalkıyoruz
Hayat diyoruz düşe kalka...

Kaldıracak bir el uzanmıyor her zaman
İnsan kendi kendinin eli olmalı
Uzanıp kendi yaşına
Öpmeli gözünden
Devam etmeli hayata kaldığı yerden

______________________________________
Fotoğraf / 1x.com