08 Mart 2009

SABAH UYANINCA GÜLÜMSEYİN


geçmişimden geldin
neşenle
neşelen dedin

günüme keyif
yazdıklarıma dikkat
geceme huzur
uykuma sıcaklık verdin

sabah uyanınca
ne keder kalmıştı
ne umutsuzluk
ne hüzün

yokluğunmuş sızım
sabah uyanınca anladım
keşke sabahlarımda olsan
ben her gece huzurla uyuyup
uyandığımda seni yüzümde bulsam
_________________________________

Gülümsemem eksik kalmış sabahlara.
Yüzünüzde, gözlerinizde kocaman bir gülümseme ile uyanmanız dileklerimle...
Yalnız... Ya da Onunla...

Fotoğraf / İnternet üzerinden gelmişti. Sene 1996 -1997. Back-up cd'lerde bir yazımı ararken buldum onu. Uyandığınızda size gülümseyen bir adam/kadınla güne başlamak gibisi yoktur herhalde. Size gülümseyen biri yoksa, siz gülümseyin kendinize... Şimdi değilse ne zaman der bir arkadaşım her seferinde, bencede.
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN GÜLÜMSEYECEKSİNİZ KENDİNİZE...
_____________________________________________

ONURSUZ / UN / UM


Onursuzunum Senin Daha Nen Olayım... demiş şair bir şiirinde.
Neden sever insan yekdiğerini…
Ölüm bizi ayırıncaya kadar: Sevebilir mi biri bir diğerini…
Neye değişir sevgisini insan… Ne sevgisinin üzerindedir. Sevgiye paha biçebilir mi? Kaybetme korkusu ne zaman sarar bir diğerini. Diğerinin gideceğini bile bile ne kadar zorlar şartlarını bir diğeri. Diğerinin nereye kadar ona evet diyeceğini merak ederken aslında kaybetmez mi biraz da olsa diğerinin sevgisini… Kırılan bir kalp, aldatılan bir yürek, sever mi eskisi gibi. Peki ya diğeri; onun yanında kalma pahasına kaybeder mi elindeki tek zenginliği olan onurunu. İnsan onurunu koruduğunca sever yekdiğerini. Onursuzken sever mi bir diğeri diğerini. Onursuzluk bir parça da olsa ölümse eğer: Ölüm onları ayırıncaya kadar, sevebilir insan yekdiğerini.

Söylesene, onursuz mu yaşansın bu aşk, yoksa çoktan öldük mü?

18.Ağustos.2005 ___________________________________




(*) Şair : Cemal Süreya

ANLA - ŞIL - MAK


tut ellerimi dedi kadın
tuttu adam


farklıydılar alabildiğine
farklıydılar gözün gördüğünce
farklıydılar işte


adam yaşanmışlıklarını aldı geldi. kadın kırılmışlıklarını.

adam anlamaya çalıştı. kadın anlatmaya.

adam konuşmaya çalıştı. kadın dinlemeye.

adam üzüldü derinden. kadın ağladı içten.


farklıydılar alabildiğine
farklıydılar gözün gördüğünce
farklıydılar işte


ADAM YANLIŞ TANIMIŞIM DEDİ. KADIN İLK YANLIŞI SEN YAPTIN DEDİ.

ADAM ACIR DEDİ. KADIN ACIDI DEDİ.

ADAM KORUDUM DEDİ. KADIN YANGINA ATTIN DEDİ.

ADAM DİNLEDİ. KADIN KONUŞTU.

DİNLE-Dİ KONUŞ-TU

DİNLE KONUŞ



ADAM SUSTU. KADIN SUSTU.

ADAM SUSTU. KADIN ANLATTI.

SUS-TU ANLAT-TI

SUS ANLAT

ANLA



ADAM DOKUNDU KADININ YÜREĞİNE.
KADIN DOKUNDU ADAMIN YÜREĞİNE

DOKUN - DULAR BİRBİRLERİNE


________________________________________________

KADINLAR GÜNÜ BUGÜN
ERKEKLER GÜNÜ NEDEN YOK DEDİRTEN HER SEFERİNDE

KUTLAMAK MI GEREK BİLEMEDİM
YOKSA OTURUP DÜŞÜNMEK Mİ

ANLATMAK MI GEREK
YOKSA ANLAMAYA ÇALIŞMAK MI

KUTLAMAK İSTEYENE KUTLU OLSUN

DÜŞÜNMEK İSTEYEN ZAMAN, ANLAMAK İSTEYEN FIRSAT,
KONUŞMAK İSTEYEN KENDİNE DİNLEMEK İSTEYEN BULSUN

ADAM KADINI
KADIN ADAMI BULSUN

AŞKI ARAYANLARA SELAM
AŞKI BULANLARA DUA OLSUN



_________________________


Fotoğraf / The Touch by Mark Kitaoka


Müzik için benim tercihim, Evrenin Ritminden


193 Marvin Gaye - Stand By Me


195 Percy Sledge - When A Man Loves A Woman


___________________________________


07 Mart 2009

MUTLULUKLA MİM-LENDİM


Şimdi aklı sıra şaşkınım, beni oyuna getirecek ısmarlama yazılarla, mimlerle, şu keder alanımda bana mutlulukla ilgili yazı yazdıracak.. hahah...
Acaip güzel çalım atarım, mim atlatırım... Döndüm geçmişe. Hemen buluverdim en umutsuzlukla kaleme aldığım en mutlusundan bir an...


_______________________________

ben umutsuz ama mutlu bir tipim

UMUTSUZUM

doğru işi bulmak,
doğru adamı bulmak,
doğru insan olmak,
doğru bir anne olmak,
doğru bir arkadaş olmak,
doğru bir sevgili olmak,
doğru bir çocuk olmak,
doğru bir abla olmak,
doğru bir öğretmen olmak,
doğru bir eş olmak,
doğru bir kadın olmak

konusunda umutsuzum
bakınca aslında ben kendimden umutsuzum

AMA MUTLUYUM


Her sabah yeni bir gün olduğunu bilerek uyandığım için mutluyum.

Kendime bile gülebildiğim için mutluyum.

En zor günlerde bile hayatın kendisi komik deyip gülümseyebildiğim için mutluyum.

İşimi, kendi beceri ve bilgi düzeyim göz önünde bulundurulduğunda mükemmele yakın yapmak konusunda çaba harcadığım için mutluyum.

Renkleri ve şekilleri bir araya getirdiğimde ortaya çıkanları başkaları beğendiğinde kendimle gizli ama haklı bir gurur duyduğumda mutluyum.

Karşımdaki doğru adam olabilme ihtimalini taşıdığı için önce güveni sonra da kendine ve ona bir şans vermek lazımı yanıma alıp bir ilişkiye gidebildiğim için mutluyum.

AMA UMUTSUZUM

Geride bırakma konusunda beceriksiz olduğum için umutsuzum.

Kararsız ama bir yandan da aceleci olduğum için umutsuzum.

Meraklı ama dalgın olduğum için umutsuzum.

Karşımdakinden korktuğum için umutsuzum.
Ben karanlık koridorlarda ilerlerken
ışığı gördüğüm için mutlu
ışığa uluşamayacağım diye korktuğum için umutsuzum.
FARKINDA OLDUĞUM İÇİN UMUTSUZ
FARKINDA OLDUĞUM İÇİN MUTLUYUM

_______________________________

Bu mim gülümsetti mi bilinmez... Ama mesele anlaşılmıştır herhalde di mi?

Gönülbirlikçi Nily Hanımlar, Mutsuzlukları Paylaşma Okulu Erdem Beyler, Mutluluğu Evlilikle Taçlandıracak Damat Beyler, Mutluluk Timsali Maya Hanımlar, içinde derinlerde bir yerlerde hep aşkın mutluluğunu yaşayan Lal Hanımlar, baharı yaz, yazı yaşaa diyen Tutsak Beyler veeeee öyle mim başlattım ama yazmayacağım deme lüksü olmayan akıllı hanım Şaşkın Şuşum, buyrun canım mim yüreğinizde...


____________________________________________________________

BİLGİ NOTU:
  1. Mutluluk benim için... diye başlamalı mim aslında. Ama ben blog aleminin mutsuzluğuma takması yüzünden MUTLUYUM diye yorumladım mimi...

  2. İlle de "mutluluk benim için" ile başlayacaksa ve bu yazar kadın adam hikayelerinden besleniyorsa en çok; şöyle de bir yazı yazmışlığım vardır bu hayatta, benim için MUTLULUK...



GECEYE UYUMAK





geceler boyu beklemek gelmeyeni


geceler boyu düşünmek sevmeyeni


geceler boyu anlamak gideni




geceler boyu sevmek kendi/si/ni




bir gece uyamak


bir sabah uyanıp


yataktan düşmek


gerçeğe




günler boyu sövmek kendi/si/ne


bir karar ver/e/memek


si mi fazla


si mi gerek


___________________________

Fotoğraf / The thinker by Fernand Hick