10 Mart 2010

TUZLU PUSLU GRİ




bugün içimde amansız bir öfke var
             esip yok etme isteği
bugün içimde çökmüş bir hava var
      koyu gri, puslu ve gölgeli

koptu kopacak
yüreğimi yüreğine bağladığım
                  duygularım

koptu kopacak
      hayat
      koptu
kopacak




Oysa beni yaşarken tanı istemiştim
Yüreğim hala sana atarken
Sana sorsalar şimdi
Bilir misin gözyaşım ne renkti
Tadı neye benzerdi






Fotoğraf / darkshape

09 Mart 2010

DEJAVU / ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTMA / 4




















Senin yüreğinden bakınca, hak etmediğini düşündüğün onlarca an'ı, sana tekrar yaşatıyormuşum hissine kapılsam da arasıra... Herkes payına düşeni yaşar... Şarkıyı mırıldanırken okuman zor olur, istersen sonra devam et... Ya şarkıya, ya okumaya...



OLAY:

Sen öyle saf ve iyi niyetliydin ki, ve aslında öyle güçlü... Sıfırladın herşeyi... Yeniden başladın, yepyeni bir güne... Sonunun farklı olmasını dileyerek. O kadınla arkadaş olmayı bile denedin, boş, anlamsız kıskançlık krizleri geçirip, kafayı sıyırmış bir kadın olmadığını ispatlamak istercesine... Hatırla o yemeği, o yemeğe gitmeyi sen planlamamıştın ama kendini o yemek masasında bulmuştun. Sen masanın bir yanında, o diğer yanındaydı... Konuşmalar arasında serpiştirilen bakışları ve imaları görmezden gelmeyi denedin ve hatta gözlerini bile yumdun ama sen burnu gelişmiş bir tazı gibi, yüzüne çarpan havanın sana neyin kokusunu getirdiğini biliyordun. O yemek masası, senin farklı bir yönünü beslemiş, içine kuşku tohumları atmış ve sen o günden sonra o güne kadar sende olmayan bir duygunla yüzyüze gelmiştin. Kıskançlık... Hiç bilmediğin bu duygunla nasıl başa çıkacağını bilmediğinden de, ilk yaptığın bu duyguna sebep olaylar zincirini onunla konuşmak olmuştu, hatırlarsan ilk tepki: Kafayı üşüttün sen, bir doktora gitsen fena olmayacak...


ÖĞRENİLEN:

Kıskançlık, güven duygusunun yıkılması ile ortaya çıkıyordu; başkalarını bilemezdin ama sendeki neden - sonuç ilişkisini incelediğinde cevap olarak bunu bulmuştun. Güven, karşılıklı inşa edilmesi zor ama yıkılması kolay kağıt kuleler gibiydi; bir rüzgarla dağılır ve dağıtırdı. Sen bunu öğrendiğinde, ağlayarak senin yüreğini bildiğine emin olduğun bir ablana gitmiş ve ben böyle bir kadın değilim diyerek, belki de hiç ağlamadığın kadar ağlamıştın. Yüreğinle ters düşen davranışlarından rahatsız oluyor ama o güveni sağlamak için karşındakinin ufacık bir çabası olmadığını gördükçe de iyice bürünüyordun kendin olmayan o ruh haline. Bazı şeylerin, iki kişinin de çabasını gerektirdiğini o zaman öğrenmiştin, eğer karşındaki o çabayı harcama niyetinde değilse, tek başına çektiğin kürekler seni çağlayanın ağzına taşırdı, sınırda fark etmiştin, tam sınırda... O sınırdan döndüğünde, sorduğun ilk soruyu yüreğine işledin: Niyetin ne? Niyetin önemini o gün anladığını düşünüyorum... Anlamıştın değil mi?



Fotoğraf / Crystal Newton

FOTOĞRAFIN FISILTISI / ANILAR

Fotoğraf / Valimar




Uzaktan seyrediyorum seni
Bir anıyı hatırlar gibi


DEJAVU / ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTMA / 3




















Biliyorum, canını acıtıyor okumak, ama bazı öğrenme süreçlerinde sancıların olması doğaldır. Bazen bir bilginin, içselleştirilmesi ve öğrendim denilebilmesi için birden fazla tekrar gerekir.



OLAY:


O kadından gelen telefonların ardı arkası kesilmeyince, rahatsızlığını dile getirdiğin o geceyi hatırlıyor musun? Ve sonrasında, önceleri o telefonların gerekli olduğunu, arkadaşı ile görüşmesini kısıtlamak isteğini anlamadığını, onun bu hayatta bir duruşu olduğunu ve insana saygı anlamında bile o telefonları açmak zorunda olduğunu ve buna benzer onlarca nutuğu, defalarca dinlemek zorunda kaldığın o günleri... Sonrasında, sen artık buna katlanmayacağını söylediğinde olanları peki... Hatırlar mısın, telefon gelmemişti o günden sonra. Daha doğrusu neden telefon gelmediğini anlayana kadar sen öyle sanmıştın. Peki ya o, aldatılma hissi... Ben bile bugün hala senin o hissini hatırladıkça yüreğimden bir parçanın koptuğunu sanırım.



ÖĞRENİLEN:


Bir durum karşısında karşı tarafın seni ısrarla kıran ve üzen bir tutumu devam ettirmesi konusunda düşünmen gerektiğini anlamıştın o vakitlerde. Çünkü kendi mutluluk tarifin, karşındakinin mutluluğundan mutluluk duymaktı. Bir yüreğin ikilemde kaldığını gördüğünde ve seni üzmemek adına telefon görüşmelerinin; eve girmeden önce, evden çıkar çıkmaz ve sen banyodayken gibi zamanlarda yapılıyor olduğunu anladığında, söylememenin en büyük yalan olduğunu öğrenmiştin. Unutma ki, bir insan gizli kapaklı işler çevirmeye başlıyorsa, ve bunu senin mutluluğun için yaptığı gibi bir gerekçe ile savunuyorsa, artık ona güvenmek için hiç sebep kalmamıştır. Güven duymadığın bir insanın yanında durma, yüreğinde ise hiç tutma!



Fotoğraf / Crystal Newton

08 Mart 2010

BEN KADINIM


ben KADINIM
duygulu, şefkatlı, dürüst


ben kadınım
dimdik ayakta duran


ben kadınım
mükemmeli arama yolculuğunda dikenler olduğunu bilen


ben kadınım
kralın çıplaklığını yüzüne söyleyen


bu nedenle hormonlarıma sahip çıkmam isteniyorsa
bu nedenle sinirlenmemem bekleniyorsa
bu nedenle ağlamalarım rahatsız ediyorsa
boşuna!


kadınım ben
ağlayan, kızan, sinirlenen...


kral çıplak olduğu için suçlu değil...
kralın çıplaklığını görüp yalakalık yapanlar suçlu değil...
ben "ee bu kral çıplak" dediğim için mi suçluyum


eyvallah der geçerim
duydun mu hayat
adaletin buysa
eyvallah der geçerim
cezam neyse çekerim
ama bana karaya ak dedirttemezsin

fark etmedin belki ama ben aynı zamanda
ilkeli, hayata karşı duruşu olan, ayakları yere basan bir İNSANIM





______________________________________________________________________________

Bugün Dünya Kadınlar Günü...

Oysa, kadınların bir güne değil, erkekler gibi geride kalan 364 güne de ihtiyacı var. Aslında onlardan çok daha fazla ihtiyaçları var o günlere... Bu dünya üzerinde, dini kendilerince yorumlayan ve inançlarını erkeği üstün kılarak yaşayanlar yüzünden; mal gibi satılan, zülmedilen ve taşlanarak, töre uğruna ya da bir kadın sünneti sonrasında ölüme terk edilen milyonlarca kadın var.  Oysa o kadınlar da birer ANA ya da büyüyebilse ana olacak... Hani en kutsal bildiğinizden... Ve evet, o kadınların o günlere çok ihtiyaçları var, çünkü yetiştirilecek çocukları, yıkanacak bulaşıkları - çamarları, temizleyecekleri evleri ve eğlendirecekleri erkekleri var... O kadınların bir günden daha fazlasına ihtiyaçları var! Bugün Dünya Kadınlar Günü...

_____________________________________________________________________



Kadın Cinselliğine Vurulan Pranga  / Kadın Sünneti

UNICEF'in çocuk haklarının kabulünün 20'nci yılı dolayısıyla yayımladığı Çocuk Raporu'na göre 15-49 yaş arası 70 milyondan fazla kadın ve kızın 28 Afrika ülkesi ve Suudi Arabistan'ın güney komşusu Yemen'de kadın sünnetine uğratıldığı tahmin ediliyor.




Waris Dirie kimdir?

Waris Dirie'nin sözlük anlamı 'Çöl Çiçeği.' Waris Dirie, 1965 yılında Somali çölünün Gallacaio bölgesinde göçmen bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. 5 yaşında sünnet edilen Dirie, ablası ve iki kuzenini sünnetten dolayı kaybetti. 13 yaşında yaşlı bir adama 5 deve karşılığı verilmek istenen Dirie, Somali'nin başkenti Mogadischu'da oturan ablasının yanına kaçtı.
DEVAMI İÇİN...








__________________________________________________________________________________

Haşmet Babaoğlu'nun Köşesinden

Niye 8 Mart?..


Farkındayım, aklını eğlenceyle bozmuş fakat neşesini bir türlü bulamamış popüler kültür ve sit-com'cu medya Dünya Kadınlar Günü'nün neden 8 Mart'ta kutlandığının merak edilmemesi için sekiz takla atıyor.

Ama bilmek gerek!

1857 yılıydı. New York şehrindeki bir dokuma fabrikasının işçileri çalışma koşullarının iyileştirilmesi için greve başlamıştı. 8 Mart'ta polis grevcilere saldırdı ve hepsini fabrikaya kapattı. Yangın çıktı. Çoğu kadın olan 129 işçi yanarak can verdi.

İlk olarak 1910'da sosyalist militan ve düşünür Clara Zetkin ABD'de yaşanan faciayı anmak adına 8 Mart'ların "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" ilan edilmesini istemişti.

Dediğim şu...

8 Mart'ların ciddi bir meselesi vardır.

Bugünden baktığımızda...

Mesele artık sadece emekçiler bağlamında ele alınmayabilir.

Ama bu mesele elbette hâlâ kadınların sömürülmesi, kadına karşı şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı meselesidir.

TAMAMI İÇİN...

__________________________________________________________________________________

İlk Yayın Tarihi / Hazian 2009 / Bu yazının ilk bölümü, erkek yöneticinin yürüttüğü toplantı sonrası kaleme alınmıştı. Dünya Kadınlar Gününe ilişkin  yazılar bugün eklenmiştir.
Fotoğraf /
1x.com