11 Ocak 2024

Anlamakta Zorlanıyorum


Bugün bir  şeye şahit oldum, instagram sabah rutini ziyaretlerimden birinde, epeyce takipçisi olan, görece rahat bir yaşam süren bir kadının kendine ait olmayan kelimeler ile çektiğini sonradan anladığım "özendiren" içeriği bir süre sonra karşıma bir kez daha farklı bir hesapta çıktı  ve fark ettim ki o beylik lafların hiçbiri kendine ait değilmiş. Üstelik bunu belirtmediği gibi, o içeriğe gelen övgülerin tamamını üstüne almış. 

Anlamakta zorlanıyorum... 52 yaşındayım. Emek harcamadığım hiç bir şeye benimmiş gibi yapmadım... Bu bir kelime de olur, 300 sayfalık bir rapor da, bir fotoğraf da olur, bir çizgi de, bir yemek de olur, bir içecek de... İnsanlar ne kadar kolay "mış" gibi yapıyor ve yaşıyor. Ağırlığı çökmüyor mu üzerine mesela günler sonra, "haksızlık" değil mi bir  başkasının emeği üzerinden geçinmek. Hadi boyut değiştirelim, farklı bir yerden bakalım, "haram" değil mi? 

Anlamakta zorlanıyorum... Yaşımdan bağımsız ve öte... Emek harcanmamış bir sevgi, bir yemek, bir iş, bir dostluk, bir hobi, bir uğraş... Ne verebilir ki bir kişiye... Almadan vermek, dolmadan boşaltmak nasıl bu kadar kolay ve ağrısız olabilir ki! Yüreğim sıkışır gibi geliyor bana, nefes alamazmışım, donup kalırmışım bir gün biri fark ederse, utanıp, başımı eğermişim, bir daha hiç kaldıramazmışım gibi geliyor. 

Anlamakta zorlanıyorum... İçimin hayat dolu arzularının farkındayım, kimine ulaşıyorum kimi öyle uzağımdaki hayalini bile kuramıyorum. Bir başkası ulaşmışsa, içim aynı coşkuyla  dolup taşıyor, "helal olsun" diyorum. Kıskanma duygusu olmayan biri olarak, özeniyorum elbet ama çok da üzerinde durmuyorum. Çünkü biliyorum ki, her insanın tepsisi farklı bu hayatta. Kimde ne var, hayat nasıl bir paketle geliyor biz seçmiyoruz. Ama iyi olmayı, hakkı teslim etmeyi, dürüst olmayı, yardım sever olmayı, gülümsemeyi... Biz seçebiliriz. İyi olabiliriz. Olmak için çaba harcayabiliriz. 

Göçüp giderken birileri gerçekten ve inanarak ve gözleri dolarak "iyi" diyebilir bizim için. 

4 yorum:

  1. Çağımız kopyala yapıştır çağı malesef, koca koca insanlar intihalden yakalanmıyor mu bu ülkede. O nedenle takma kafanı pek, çünkü biz enfes hayatlar yaşarken ne güzel de anılar, dostluklar biriktirebiliyoruz. Onlarsa ne ederlerse etsinler asla hissedemeyecekleri, manalandıramayacakları ve anlayamadıkları duyguları sadece kopyalayıp yapıştırıyorlar. Bak ben de mesela şu an bile dolu dolu iyi ki diyebiliyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akademik camia bu anlamda hak edilmemiş profluk doçluk unvanları ile dolup taşıyor. Onlardan feyz alanların hali de ortada elbet. Eskiden zordu bulmak çıkartmak şimdi sen aramadan düşüyor önüne sahtelik. Sanal dünya adı üstünde bir "mışlık" platformu.

      Sil
  2. Zamanın ruhu ne yazık ki böyle gelişti, -mış gibi yapmak, göstermek, hatta göze sokmak. Hiç bize göre değil, anlamamız mümkün değil, zira çok farklı dalga boylarındayız. Ha, can sıkıyor o ayrı, az ötede eşelenseler gözümüze görünmeseler keşke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle Ekmekçikız, hele de şu görgüsüz zenginlik, görgüsüz ben oldum halleri... Çok itici. Bazen sırf o yüzden sosyal medyadan uzak duruyorum ki ruhum daha fazla kirlenmesin.

      Sil

An'a kazınandır senden bana kalan...
ANLAMLIDIR...

Teşekkür ederim sımsıcak yürekten bir tebessümle...