yağmur hüzünle girmiş kolkola yürüyor sundurmanın hemen yanında
nasıl da huzurlular nasıl da yeni yetme bir sevda onlarınki
Tanrım hayatında olmadıklarımı aklımdan çıkarne oldu aklına mı yenildin gene
hayatında olduklarımı yüreğimde hissedeyim, izin ver
beni bulmaya, ben olmama yol alıyorum
bana güç ver
Bu yazı yüreği yüreğime değmiş bütün öğretmenlerime yazılmıştır.Ben olduğumu bana gösteren aynalar oldukları için.
Öyle keyifli öyle sıradan olmayan bir andı ki,içimdeki çocuk koşmaya başladı rayların üzerinde:hayalleri bir sahil şeridi boyunca uzun,bir gün batımı kadar turuncuydu yüreğinde.
Bir yürek kırar bir yüreği bir gece vakti,
Bir yürek sarar bir yüreği bir gece vaktini bir geçe.İkisi de yürekse, değişen ne?
Sözdür ağızdan çıkanNasıl söylendiğidir,Ne zaman ve neden söylendiği kadar önemlidir.
Yazmak bir dışa vurumdur,Yazmamak içindekini dışa vuramamak.
İçinde tutarsanPatlarsınParça tesirli kelimelerini yüreğimden uzak tut.
Bazen hiç yüzünü görmediğiniz arkadaşlarınızla oyunlar oynar, o tatlı rekabetin sizi gülümsetmesine izin verirsiniz.
Bazen üzüntüsünün nedenlerini dinlemeye gerek duymadan o cam kenarında oturmuş ağlıyor diye yani sadece yüreği acıdı diye, ağlarsınız onunla aynı şarkıyı ağlaya ağlaya.
Bazen yüreğini bildiğiniz bir dostun özlemi ile düşünürsünüz geçmişi ve onun da zaman zaman yüreğine düştüğünüzü bilerek, yürekten yüreğe bir selam edersiniz kilometrelerce uzaktan. O selamı alıp, yüreğine koyacağını bilirsiniz de ondan.
Bazen eski bir sevgiliye tuttuğunuz bir şarkıda, susar kuşlar, siz sessizliğinde gecenin, hüzün denizlerinde yüzersiniz çıtınız bile çıkmadan, sızan gözyaşlarınıza aldırmadan.
Bazen yalnız bir gecede, o kadar da yalnız olmadığınızı bilirsiniz içten içe, hissedersiniz, uzakta bir yerde sizin için atan yüreğin aklına düşüverdiğinizi sıradan bir akşamın rakı sofrasında, asılı kalan bir gülüşte. Asarsınız gülüşünüzü siz de yüreğinize.
Bazen bir mesajdır, sadece sesini bildiğinizden, kelimeleriyle yıkar sizi, yıkar da geçer içinizdekileri, pürü pak olursunuz uyumadan hemen önce, yumarsınız gözlerinizi türlü çeşit hayale. Bir imza görürünüz hayal meyal, Evren'e yazıyordur üzerinde.
Bazen hayat böyledir işte. Siz kendinizlesinizdir ve farkına vardıkça yapayalnız olmadığınızı, ışıkları silik sokağa bakar, gülümsersiniz. Camda kalan buğudadır gizliniz saklınız. Kimsecikler görmesin diye, polar montunuzun kol ağzı ile silersiniz canınızı. Canınız acımaz sanırsınız böylece.