28 Kasım 2010

Titreyen Yan/gın

Seneler önceydi, bir İstanbul akşamında Muhsin Ertuğrul'un sahne tozunu yutmaktan dönüyorduk. Ben Godot'un beklediği yerdeki ağacın bir dalıydım. Ne garip ki bu anı belleğimde sadece bir gece öncesi bir mat üzerinde sahnede uyumamla sınırlı. Ve provalarda ağaç dalı olmamla...

O gece o sahneden çıkıp -google sen çok yaşa- 1992 yılının ılık bir bahar akşamında gençliğimizin verdiği heyecanları alevlendirmeye gidişimizi, çok içtiğimizi, çok güldüğümüzü ve yola çıkarken herkesin biraz daha kalmak isteyişini hatırlıyorum. Bir iki gün sonra aldığımız kötü haberle sarsılmıştık hepimiz. Yanıyordu... O çok sevdiğimiz ve bir daha gidemeyeceğimiz köprü altı balıkçımız yanıyordu. İçimiz yandı. Ben bir daha o köprüden hiç geçmedim. Yeni yapılansa benim köprüm değildi. Altından akan suları da bir daha durup  seyretmedim.

Seneler önceydi. Gençliğimin deli dolu zamanlarında, kendimden bile bunalıp kaçmak istediğimde, gecenin birinde kalkan mavi trene binerdim. Ali Abi'den aldığım içi çıkartılmış acılı yarım köfte ekmek ve elde bir kitap ile düşerdim aşığı olduğum şehrin yollarına. Ah o Doğançay. Gecenin karanlığında bile akardı içime. Akıtırdı içimde ne varsa. Gün ağırmasına yakın duyardım martıların çığlık çığlığa kanat çırpınışlarını. Beni karşılayan hep o olurdu. Görkemli büyük yapısı, yüksek nefes alan tavanları ve eskimiş yüzüne rağmen gülen raylarıyla hep o... Güvercinleri besler bir sonraki seferle dönerdim eski şehrime, tekrar ona kavuşacağımı bilerek arınırdım hüznümden bir tutam huzur koyardım yanıma.

O yanıyor şimdi. İçimde bir yer yanıyor. Üzgün değilim anladığınız anlamda. Kırgın, kızgın ve öfkeli değilim. Onun kendi tarihi içinde benim kişisel tarihimin ayak sesleri var, yürüdüm ben o merdivenlerde ve çorba içtim gar lokantasında bir sabah vakti. Kimbilir kaç gözyaşını bırakmışımdır raylarında. O şimdi yanıyor. Daha bir kaç gün önce hiç planda yokken Karaköy'den Kadıköy'e vapurla geçmeye karar verdiğimde aklımda yoktu karşılaşacağımız. Bugün o karşılaşmamızdan elimde kalan titrek fotoğrafına bakıyorum. Görkemine ve yalnızlığına.  Titreyen bir yangın alıyor hüznümü. Gecemi boğuyor gözyaşlarım. Garip geliyor kulağa biliyorum ama vedalaşabildiğime seviniyorum.





6 yorum:

  1. şehrin bu yakasında beni belki de en çok o analardı..

    yandı..
    yandım..

    YanıtlaSil
  2. Devlet nerede? Trene bakıyor, tren nerede? Haydarpaşa'da, Haydarpaşa nerde? Yandı bitti kül oldu..
    Ciğerimizin en büyük loblarından birisi idi.
    Hasar tespit komisyonu henüz kurulamamış mış çünkü yangının çapı bilinmiyormuş gülsünler, pi sayısının kaç olacağına henüz karar veremediklerinden dir bu gecikme.
    Sevgi ve saygılar

    YanıtlaSil
  3. bugün bana tanrı sana gülmek yasak dedi..
    Tam karşımda ... ciğerlerime dolan zifir kokusuyla yeniden nefessiz kaldığım.. tam karşımda yandı cayır cayır.. saatlerce ağlayarak izledim.. kaç yere telefon açtım sayısı belirsiz.. Aman allahım ne kadar duyarsız bir milletiz biz.. Tıpkı "damda bir deli var" ı balkonda bir deli var haline indirgeyip avazım çıktığı nefesim yettiği kadar başımızdaki kıçlara isim isim bela okudum beddua ettim.. aklımı yitirmişçesine üzgünüm evrim..
    Sana çektiğim fotğrafları, çekebildiysem eğer yolluyorum..

    YanıtlaSil
  4. Doğançay istasyonu hareket memurluğundan Haydarpaşa garı hareket memurluğuna atanan Babamın elinden tutup tek tek sevgiyle tarihine dokunduğum binanın katline düğme basanlara küfretmiyorum. Çünkü onlar benim küfrüme bile layık değiller...

    YanıtlaSil
  5. "bu meydanda nice başlar kesilir, hiç olmaz soran"..Tarih düşmanlarının para için yapamayacakları şey yok..Kitaplar yakılır,tarih yakılır,insanlar yakılır..Çok yazık,çok acı..sevgiler..

    YanıtlaSil
  6. düşününce tarihde yok olanları ve dinlerken olanları insan şaşırıyor nasıl korunamaz, nasıl diye. olanlara şahit olanların yürekleri de yanmıştı geçmişte ve gelecekte de yanacak ne yazık ki. hepimiz nesilden nesile anlatılacak yok oluşlara şahitlik ediyoruz şimdi. keşke sadece güzelliklere şahit olsa, olabilse bu yürekler.

    sevgiyle öpüyorum her birinizi...

    YanıtlaSil

An'a kazınandır senden bana kalan...
ANLAMLIDIR...

Teşekkür ederim sımsıcak yürekten bir tebessümle...