
"Tanrı'nın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!"
Dale Carnegie
İzleyici, filmin kapanış jeneriğinde, yaz ortasında yağan yağmuru, üstelik tam da adam şehri terk etmek üzereyken, abartılı bulmazsa ne olayım ama yağdı işte... Ama ne yağmak...
Bir çığlık yükseldi kentin çıkışına yakın, yıkık dökük bir evden… Kadın korkularına sarınıp dışarı attı kendini adamı yatakta bırakıp. Yürüdü sokaklarda, koştu hatta… Bir çukur gördü kenarından geçti. Başka bir çukurda biraz durdu bekledi. Sokak lambasının altından geçti. Kağıttan yapılmış bir gemi gördü. Camdan bakan kadın(a) gülümsedi. Çığlığa doğru yürüyordu. Ya da çığlık peşinden geliyordu bilmiyordu. Önemsemiyordu o anda. Korkularına daha da bir sarıldı sıkı sıkı… Yürüdü sokaklarda, koştu hatta... Bir dükkan gördü ağır metal kapısını açmaya çalışan yaşlı adama yardım etti. Yaşlı adam(a) gülümsedi. Bir çocuk gördü sırtında okul çantası, ağır yükünü hafifletmek istercesine tuttu çantanın ucundan. Sırtında çanta taşıyan çocuk(a) gülümsedi.
mum alevi aydınlattığında yüzünü
________________________________________________________“Hayattan dilim parçaları okumak güzeldi,.... Maalesef artik, ne haber var, ne bir not.... Saat durdu mu diye merak ettim...??? Yazarımın haberlerini bekliyorum.”