Ocak 2007
Neye inanırsınız hayatta… İnandıklarınız için nelerden vazgeçersiniz. Bir gün inandıklarınız sizi yarı yolda bırakırsa…
Bunlar vardı kafamda İstanbul’a yol alırken. Akılsız başımın cezasını bütün bedenim, beynim ve huzurla bir yerlerde kalmasını dilediğim anılarım çekti maalesef. Ne komiktir insan aklı… Nerelerden nerelere gidiverir. Küçücük çağrışımlar, büyük yankılanmalar sonrasında da yakınmalar yaratır insanın beyninde. Nedendir bilinmez çok azı güldürür. (Yoksa ben de mi böyle oluyor.)
Bir blog arkadaşı yazmamalarıma istinaden demiş ki;
Bir cevap yazmış mıydım ?
Hatırlamıyorum.
Nerden aklına geldi derseniz.
Geldi işte...
Artık geçti…
Yeni bir hayat, yeni bir yolculuk bekliyor şimdi beni.
Daha emin kollarda, daha güvenli…
Hep bildiğim sıcaklıkta…
____________________________________________________
Bir cevap yazmış mıydım ?
Hatırlamıyorum.
Nerden aklına geldi derseniz.
Geldi işte...
________________________________________________________“Hayattan dilim parçaları okumak güzeldi,.... Maalesef artik, ne haber var, ne bir not.... Saat durdu mu diye merak ettim...??? Yazarımın haberlerini bekliyorum.”
Hayatım, çok yakınlarımın bildiği üzere köklü bir değişikliğe uğradı geçtiğimiz yıllarda.
Önceleri kabullenmek zordu.
Çok inandığım bir insanın başka bir yüzünü gördüm.
Kendi deyimi ile stratejik bir hata yaparak önce ona olan güvenimi kaybetti.
Sonra da biz birbirimizi…
______________________________________________________
Önceleri kabullenmek zordu.
Çok inandığım bir insanın başka bir yüzünü gördüm.
Kendi deyimi ile stratejik bir hata yaparak önce ona olan güvenimi kaybetti.
Sonra da biz birbirimizi…
______________________________________________________
Tahmin edilenin ötesinde;
Sizi üzen aslında dönüp dolaşıp kendinizmişsiniz.
Bu kadar inandığınız için.
Hani her şeyden vazgeçtiğiniz…
“Aynısını "o" da benim için yapardı”ya olan sıkı sıkı bağlılığınız var ya…
Biraz romantik, biraz gerçek dışı, biraz filmlerde olan…
Sizi üzen aslında dönüp dolaşıp kendinizmişsiniz.
Bu kadar inandığınız için.
Hani her şeyden vazgeçtiğiniz…
“Aynısını "o" da benim için yapardı”ya olan sıkı sıkı bağlılığınız var ya…
Biraz romantik, biraz gerçek dışı, biraz filmlerde olan…
_____________________________________________________
Haziran 2009
Artık geçti…
Yeni bir hayat, yeni bir yolculuk bekliyor şimdi beni.
Daha emin kollarda, daha güvenli…
Hep bildiğim sıcaklıkta…
Hep beklediğim lezzette...
Aşksa olur demiştim bir keresinde...
Planlamazsın, üzerine düşünmezsin, düşlemezsin...
Sen farkında değilsindir ama aşk yola çıkmış geliyordur, evde yokum diyemezsin...
Yaşarsın sadece...
Aşk... mı?
İtirazım yok, olursa olur...
Olmazsa...?
Şu kısacık ömre sığan anlardan bir senaryo yazarım kendime...
Filmi çeken bir yönetmen bulunur elbet, senaryo sağlam çünkü... Oyuncular tapılası...
Böyle bir senaryonun, durağan ama devingen bir kamera ile anları kaydetmek üzerine kurgusu, anların izleyeciye geçmesi için yetecek ve artacak bile...
İzleyiciye geçen duyguyu tahmin edebiliyorum. Yer yer abartmışlar diyecekler...
Bu kadarı da olmaz... Ama oldu... Olur yani... Aşk gibi...
Planlamazsın, üzerine düşünmezsin, düşlemezsin...
Yaşarsın sadece...
İzleyici, filmin kapanış jeneriğinde, yaz ortasında yağan yağmuru, üstelik tam da adam şehri terk etmek üzereyken, abartılı bulmazsa ne olayım ama yağdı işte...
Ama ne yağmak...
____________________________________________________
Her kavuşmada ve her ayrılıkta gökyüzü ve yeryüzünün yaşananlara katkısı bu tür oluyor galiba.Ayrılan toprak ve su grubu iki insansa yağdırıyorlar gökten yağmuru doyasıya.Her hüzünde ve her içten kavuşmada yağmur duasına çıkılmaya gerek kalmıyor, bu sırrı da galiba kimse bilmiyor.Allah kavuştursun sizleri sevgilerimle.
YanıtlaSilgeçenlerde, bundan sonra hiçbir filmi izlerken "yok artık daha neler" demeyeceğime, kendi kendime söz verdim. hele ki yağan yağmurlar hakkında aslaaa.. gerçekte olduktan sonra senaryoda oldurmakta ne kötülük ya da ne zorluk var sanki.. oluyor işte.. dilerim, güzel yağmurlar olsun..
YanıtlaSilen çok da içine, yüreğine...
YanıtlaSilkır at bütün şemsiyeleri.. Kaldır yüzünü.. Islan ,sırılsıklam ol.. Yaşa bunu .. hak ediyorsun..
YanıtlaSilevren benim IQ um düşüktür biliyosun...
YanıtlaSilEQ fena değil diyolar ama beni gaza getiriyo olabilirler bari o olsun diye :)
bana 5 yaşındaki bi çocuğa anlatır gibi anlat...
madagaskar a gidiyo musun?
Aşk'a kim HAYIR diyebilmiş ki?Karşındaki kişinin iyiliğini düşünmenin dışında.
YanıtlaSilaşk mı? bu saattan sonra...hadi canım sende...
YanıtlaSilsevdalanmak mı? nerde? hemen şimdi..
geçmişe takılmadan..yarına bel bağlamadan...yarın, kimseye vadedilmemiştir deyenlere haklı çıkarmak adına ...şimdi..gerisi boş!
öyledir, akılda kalanlar daha acı verenlerdir. Ya da melankolik insanlara has bir meziyet bu.. belkide mutlu olabilmenin yolu burdan geçiyordur, güldüren yaşamların akılda kalmasından...
YanıtlaSilkeskin köşeleri olmamalı bence hayatınızın. çemberde yaşadığınızı düşünün bir karenin ya da dikdörtgenin içinde değil. böylece kırılmalar daha aza iner, bir dalga leğeni gibi sınırlarda kırılıp yine içine dönebilir ve kendiyle barışık yaşayabilir insan. hayatı siyah ve beyazdan ibaret görürseniz önceleri beyazı görmenin mutluluğundan kör olan gözleriniz beyazdan farklı her renk tonunu siyah sanıp rahatsız olur bundan. oysa ışığın başka renkleri de var. tıpkı hayatın içinde olmazların olmadığı gibi...
YanıtlaSilsomon balığı yazın üzerine bir roman yazılırdı da yazamadım bir şey... sadece dedim ki, ah tontini... bir de tabi amin :)
YanıtlaSildilerim güzel olsun yağan her yağmur, içinde çok şey olsun Nily...
YanıtlaSilyağar yağmur sevince maya..
YanıtlaSilyüreği güzel olan herkes ıslansın yağmurlarda... dilerim sen de cache... dilerim sen de...
YanıtlaSilabsalom kimse madagaskara gitmiyor madagaskar bana geldi diyim de sen 5 yaş halinde çık işin içinden çıkabilirsen :))
YanıtlaSilideaaaa aşka bir şey denmez ki, yaşanır öylece...
YanıtlaSilvolkan aşkın yaşı yokmuş zamanı da ve evet ben sevdalandım geçmişe takılmadan geleceğe bel bağlamadan... andayım... ondayım...
YanıtlaSilgereksiz yazar rus edebiyatı bozdu beni valla yoksa ben mutluyumdur yani :))
YanıtlaSilibrahim durum şudur hani evlendim ya ben... evin köşeleri var ve iyi ki var ve inan her renk var içinde... gökkuşağı gibi... altından geçtim... güzel :)
YanıtlaSilpöfff, rus edebiyatına sardıysan yandın. Dünyanın en çileli insanları onlarmış gibiler yahu. düz yolda yürürken ağlamaklılar..
YanıtlaSilHaklı gerekçeleri var.Ben bile moskova sokaklarında yürürken acının sesini duyuyyorum hala.
YanıtlaSil