hep aklımdasın ama sensizim işte...
sesin yok... nefesin de... kelimeler eksik...
sadece; yüreğimdeki sıcaklık var seni bana hiç unutturmayan... soğur mu dersin... şimdi soğumaz gibi geliyor insana... keşke hiç soğumasa...garip bir grilik çöktü üzerime. nedeni yok gene... kahvedeki adamlar gitti ama korkular bıraktılar geride... gitmen değil inan hani tüm hayatına giren adamların dediği gibi ki o da var kuşkusuz ama benim ki daha çok gelmemek gibi... sana mı bana mı yükledim bu hali bilememek gibi... sanki bir yanın tutarken diğer yanın bırakıyor gibi... sanki bir yanın başka bir yana dönmüş gibi... ne garipsin sen insaoğlu... ne garip... bir yanın yağmur gibi bir yanın güneş... bir yanın sel gibi bir yanın kavruk...
Yola çıktıtm... Yol boyu söylendim kendi kendime:
Yürek ısınıp soğuyor
İçte bir yerde bir yara sızısı, nedeni biliniyor...
Ama ben, karışmıyayım istiyorum...
Duymıyayım iç sesimin sesini... Denk gelmiyeyim acıtan kelimelere...
Ama olmuyor; yolculuk yalnızken adamı en zayıf yerinden vuruyor.
Açıyorum radyonun sesini...
Sesimi bastırsın diye, bağır bağıyorum şarkıları, bilmediğim dillerde...
______________________________________
anladığımsa yaptığı, en doğrusunu yapmış geri dönmekle. Yoksa iç sesinin serzenişlerinden kurtulması imkansız olurdu..
YanıtlaSilEvrencim, iç sesimi dinlemekten korkuyorum desem.sanki bana dogruları soyleyecek de bende kalkanlarımı indiricem sanıyorum...Sen dinliyormuusn iç sesini?
YanıtlaSildoğru anladın gereksiz yazar ve evet serzenişler içten geliyorsa durup düşünmek gerek nihan... belki iki satır yazıp geri dönmek doğru değil ama en azından yüreğinden geçeni karşı tarafa söylemek gerek...
YanıtlaSil