
En çok sevip en çok aldandığıma.
Günler günleri kovaladı.
Sonra bir gece dolunay oldu.
Dolunayda yapılan piknik herşeyin sonu ve bir şeyin başlangıcı oldu.
İçilen şarap yüzümde bir gülümseme oluşturdu.
Aldığım bir haber içimi burktu.
Doğancıda kuru bir ağaç tüm heybeti ile bana bir şeyi hatırlattı.
"BEN BURADAYIM"
Yok Yok Kalvaltı Evi Gururla Sunar...
Günün spesiyeli : SÜNGER BOB (made by Nino)
Hayatı ne kadar ciddiye aldığımız oynadığımız oyuna bile böyle yansıyor işte :)
İki genç derin uykuda...
İki mini cin tavuk şımarıklığın sınırlarını zorlamakta.
Akşam üzeri yoğun bir günün sonunda maillerime baktım. Evin ablası Nesli'den mail gelmiş.
İzin verir mi bilmem ama onun satırları yer almalı burada...
"Arkadaslar,Yogunluktan dolayi biraz gec oldu, ama sevgili kardeslerime enfes sabah kahvaltisi icin ve hepinize de böylesine harika dostlar oldugunuz icin tesekkür etmek istiyorum. Resimler sahane cikmis. Pazartesi ve Sali yaptigimiz toplantilara laptopumla girmistim. Arada mailleriniz geldikce caktirmadan acip baktim. Sagimda solumda oturanlarin bile ilgisini cekti resimlerden yansiyan mutluluk. Hatta aramiza yeni katilan direktörlerden biri "o kim, bu kim?" diye sorular sorup "ne kadar mutlu bir topluluk" diye yorumlarda bulundu. Tabii, en gözde resim Serpil Abla, Evren, Sera ve Ata'nin üst üste yattiklari resimdi :))
Hepinizi seviyorum,Neslihan"
Biz de seni seviyoruz. Bir de ben bir idol olarak ablaya sahip olduğum için çok mutluyum. :)))))
Bir de benden güzel olma durumun var ki o konuya burada hiç değinmek istemiyorum. :(((((
Hepiniz iyi ki varsınız... Bizi bir arada tutan bağ hiç kopmasın.