Dün itibarıyla, yarım asırlık bir kadın oldum ben.
Kağıt üzerinde öyle olsa da, yıllar bir şekilde hissettirse de, bence ben 50 değilim. İtiraf etmeliyim ki, kaçım ondan da emin değilim :)
Anneme hep sorardım kaç gibi doğdum ben diye, sabaha karşı derdi, kaç diye ısrar edince de 4'e doğru işte derdi.
Dün sabah erkenden gözlerimi açtım, eşim "günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim" diye öpe koklaya uyandırdı beni, klasik "iyiii ki doğdummmmmm bennnnnn" diye fırladım yataktan, güneş her zamankinden daha bir güzel doğdu, öyle ışıl ışıl, parlak parlak... Pek güzeldi, pek. Hele o yoncaya düşen çiğ taneleri, sanki biri üşenmemiş tüm gece yollarıma döşemişti.
Sosyal medyama bir fotoğraf koyup 50 olduğumu tüm dünyama sabahın köründe duyurayım istedim. Sevmem öyle arasınlar, hatırlasınlar diye beklemeyi, haykırırım orta yere, duyan duysun, kutlamak isteyen istesin, sarılmak isteyenlere kollarım her daim açıktır ki, mutluluk başka nasıl bulaşacak değil mi? Telefonu elime alır almaz, yüzümü aydınlatan bir mesajla karşılaştım, tam da doğduğum saatte yazılmıştı üstelik, ya da ben o saati doğduğum saat olarak kabul etmeyi çoktan seçmiştim.
Bugün 10 Nisan... Bazı şanslılar ve çoğu insan neşe doluyor. Günün ilk saatleri, bundan bir kaç 10 yıl önce... Heyecanlı bekleyişler içindeler; bilge bir genç kadın ve yakışıklı bir genç adam... O an, bu andan habersiz, uzaklarda bir çocuk neye olduğunu bilmeden gülümsüyor; ne kadar şanslı olduğunun farkında değil henüz. Ve işte vakit geldi ve bir viyaklama ile birlikte çok güzel... ama çok güzel biri gözlerini açtı, dünyaya! Elbette o gün onu sevenlere eşi benzeri olmayan mutluluk ve neşe saçtı. O saçmalar yıllarca, ama sadece Nisan'ın 10'larında değil hayatın, hep devam etti. Hayat tüm bu yıllar içinde o güzel kalple karşılaşma şerefine erenlere ne kadar şanslı olduklarını söylerken, o şanslılar da herkese nasip olmayacak bu kıymetin kıymetini hep bildi.Bu şahane tarihin her tekrarında, masal ülkenin masal günlerine tanık olmuş kişilerin kalplerinde bir başka sıcaklık oluşur; onlar nerede olurlarlarsa olsunlar... O sıcaklıklar birbirini hep bulur. O anda evrende bir söz yankılanır: İyi ki!Kutlu olsun,Yüreği evrenden kocaman... Güzel kadın;)
Yüzümde açan güneşlerin sayısı gün içinde belli ki çok ama çok olacaktı. Zeytinlikler içinde, en sevdiğim yerde, en sevdiğimle birlikteydim. Belli ki, beni sevenler de es geçmeyecekti bu ışıltılı günü. Aynen tahmin ettiğim gibi oldu, sosyal medyam, telefonum, mesajlarım susmak bilmedi. Yüzümde açan güneşlerimi sayamaz hale geldim, çiçekler binbir çeşit, hangisini saysam diğerinin hatrı kalır gibiydi. Güzeldim, pek güzeldim.
50 yılın tamamına bir çırpıda dönemesem de, hatırlayabildiğim kadarıyla geriye dönüp baktığımda, izi kalan, iz bıraktığım her kim varsa, ortak paydası, sevgi olmuş. Paylaşmanın güzelliği de, sırrı da burada bence. Sevgiyi koşulsuz ve canı gönülden sunabilmekte. Sen sununca, sana sunulan da koşulsuz oluyor. Çoğaldıkça çoğalıyor.
Instagram'da hem kişisel tarihime kısa notlar düşüyor hem de gezilere yer veriyorum, ara sıra peri yokluyor, evrence karalama etiketiyle cümleler de yazıyorum. Dün sabah armut ağacının dalları arasında, arılar sabah toplantısını düzenlerken çektiğim fotoğrafı koyup, iki satır karaladım duyguma dair.
Üniversite yıllarında 50'li 60'lı yaşlar çok yaşlı gelir, gereksiz bulurdum o kadar yaşamayı. Bugün 50'li yaşların ilk basamağında dileğim şudur ki 80-90 yıllık bir ömür daha yaşayabileyim 🥳🥳🥳 Bugün onca kutlama programına hayır deyip #y2ymavis ile tarlada olmayı seçtim. Beni en mutlu eden yerde, en mutlu eden kişiyle olmayı. Hayallerimin gerçeğe dönüşmesindeki katkısı sonsuz @yolda2yolcu_h ile şifası bol doğa da daha çok vakit geçirip yeni yollar keşfedelim. Yolumuz yolculuğumuz sağlıkla devam etsin. Klasik kutlamam ile kapanışı yapayım..İyi kiiiii doğduuuunmmmm beennn🎶🎶🎶🎶🎶
Onlarca mesaj geldi tabi ardı ardına, "iyi ki"si bol cümleler sıralanmıştı, yüzümde çiçekler açtıran mesajların sıklığında tekrarlanan cümleleri çok sevdim; iyi ki hayatıma girdin, iyi ki seni tanıdım, güzel insan, bana ne çok şey kattın, iyi ki karşıma çıktın...
Uzun yıllardır, birilerinin hayatına değmenin büyümekle eş değer olduğunu kabullenirim, şöyle ki, iyi veya kötü bitsin hikaye, o kişi ile karşılaşmanın ona ya da sana bir katkısı vardır, o katkı, senin o noktadan ya da onun o noktadan ileriye gitmesinde önemli bir çakıl taşıdır. Çakıl taşların ne kadar çoksa, varacağın yere döşediğin yol da o kadar sağlam olur.
Tüm bunları düşünürken ve gelen tüm mesajları, telefonları yüreğimin köşelerindeki yerlerine yerleştirirken, Sevgili Buraneros'un "onlar nerede olurlarlarsa olsunlar... O sıcaklıklar birbirini hep bulur. O anda evrende bir söz yankılanır: İyi ki!" sözcükleri kulaklarımda yankılanırken, kelimelerini kendi kadar sevdiğim kirpi bir kutlama mesajı gönderdi,
"... ben de 50'yi seçtim, bunca zaman yapamadığım, içimde kalan ne varsa ellimden sonra yapmayı hayal ediyorum, sağ kalırsam"
"Bugün hemen başla, vaktin varken, nefes alıyorken. Ufak olsun, düşlediğinin yanında bile geçemesin, ama sen başla... Ben karavan hayaline çöp kovası alarak başlamıştım..."
yazdım, tabi ki daha uzun cümlelerle! Ona yazdığım upuzun cevaba cevap olarak "umut oldun" yazdı.
Gün içindeki onlarca mesajdan sonra olanı biteni, geleni gideni, seveni acıtanı derken, düşünceler birikti de birikti, çam ağacının gölgesinde soluklandığım bir anda, erkenci eriği seyre dalmışken, dökülüverdi:
Gölgen Yeter
Bir ağacın gölgesinde gibi derin bir huzur seninle olmak
Mevsim değiştikçe, olanı olması gerektiği gibi, hatta olduğu kadarıyla yaşamak
Mevsimi gelince yol kenarındaki erkenci erik ağacı gölgesinde yeniden solunlanmak
Bilir misin sevdiğim gölge olmak, umut olmaktır yer diğerine
Göz kırpmaktır o görmese bile, kalbini açmaktır sabahın en erkeninde
Hiç beklemediği bir anda, bir papatya falında mesela, seviyor olan çıkabilmektir hesapsız bir şekilde
Mükemmel olmamız gerekmiyor, gerçek olmamız ve bunun için kendimizi sevmeyi öğrenmemiz gerekiyor.Çünkü hiç kimse hazır ve bitmiş değil. Hepimiz büyüyoruz!Her mükemmellik idealinin gerçek dışı olduğunu anladığımızda özgürleşebiliriz.Asıl ihtiyacımız olan mükemmelliği aramak değil, olduğumuz gibi olmamıza izin vermek, daha fazlasını kabul etmek, kendi sınırlarımızı tanımak, kendi başarısızlıklarımız karşısında kendimizi bu kadar suçlamamak, hata yapmanın yanlış olmadığını unutmamak..Kusurlu olmak, her zaman elimizden gelenin yetmeyeceğini, acı duymanın, yorulmanın, aldatılmanın, çelişmenin, beğenmemenin normal olduğunu bilmektir.Başkasının beklentilerine göre yaşamaya ihtiyacımız yok, kimsenin de bizimkine.Bazen basitçe gerçek olma özgürlüğüne sahip olmak için hayal kırıklığına uğramanıza izin vermelisiniz. Mükemmellik imajı inşa etmek bizim görevimiz değil, ne kendimiz ne de kimse için, sadece vicdanımız rahat olsun, elimizden gelenin en iyisini vermeye çalışalım, hatalardan ders çıkaralım ve adım atalım …Her gün biraz daha.Çünkü kusuru kabul etmek gereklidir: Huzurumuz için, akıl sağlığımız için, büyümeye izin vermek için…Ve ruhumuzun ihtiyacı olan Özgürlük için.Sadece kendini kusurlu kabul edenler, kendilerini gerçekten görme ve bununla evrim geçirme cesaretine sahiptir. Hepimiz kusurluyuz…tamamlanmadık…hepimiz insanız..Biz gerçeğiz!Ve bu çok güzel!Kusurlu olmanın rahatlığına,her zaman kabul görmeyi aramamanın huzuruna, her zaman herkesi memnun etmemenin özgürlüğüne, bir karakter yaşamayı reddetmenin hafifliğine, kim olmayı kabul etmenin mutluluğuna izin ver.Hem belki kusurlu gördüğün yer ,tüm binanı taşıyan yerdir.Bilemezsin🤍
Ah ne güzel bir Nisan çocuğu daha :)) Evet iyi ki doğmuşsunuz, iyi ki Nisan! Ben hep şöyle düşünüyorum, bahar bizle beraber geliyor, gittiğimiz her yere yeni başlangıçlar, doğuşlar ve bereket götürüyoruz. Ne güzel değil mi? :))
YanıtlaSilKocaman sarılıyorum ben size, yeni tanıdığım ama kendimi çok yakın hissettiğim bir dostsunuz <3
Bu çiçek de benden size @>----- Mutlu yaşlar, mutlu yıllar :))
Nisan doğumlu olup, coşkusu vasat kimseyi tanımadım ben, denk gelmedi yani bana. İnsan deli misali, belki de buluyordur kendi gibisini. Çiçeğe bayıldım, hissiniz içimi ısıttı. Musmutlu olsun ömrümüzün geri kalanın pek çoğu. Hüzün azıcık yer bulabilsin dilerim, hepimiz için. Sarılmanın sağaltan bir yanı var, bayılırım. Sevgiler.
SilNice güzel yaşlarınız olsun. İyi ki doğdunuz ve umarım dilediğinizden çok daha uzun ve sağlıklı yıllarınız olur. Enerjiniz hep böyle zirvede kalsın inşallah.
YanıtlaSilYaşam enerjim, kırılgan olduğu kadar yüksektir de, sağlıkla olsun uzun ömürler, çok teşekkür ederim.
SilHiç bu kadar güzel bir doğum günü yazısı okumamıştım. Harikasın:)) Gece gece coşkuyla doldum. Yaşama sevincin hep böyle ve artarak sürsün. Gönlünden geçen her ne varsa her biri en kısa zamanda gerçeğe dönüşsün. Mutluluk başından aşağı şelaleler gibi aksın. Sağlık, huzur, neşe ve keyif içinde ve tabii ki sevdiklerinle birlikte upuzuuun yılların olsun. İyi ki doğmuşsun gerçekten :)
YanıtlaSilAy ben pek severim, doğumgünümü kutlamayı, elli oldum bak yazıyorum bir daha 50. Bi de seviyorum kendimi ne yalan söyleyeyim. Kızarım yeri gelince, offfff en büyük kavgam da kendimle ama öğrendim zamanla saçımı okşamayı, gönlümü almayı. Yaşama sevindim bazen fazla bile gelir kendime bile :) Sağol tüm dileklerin için. Şımarırım ki bugün de :) Sarıldım kocaman.
SilDoğum günlerini coşkuyla kutlayanların her daim yaşama sevgisiyle dolu olduklarına inanırım. Bu güzel yazı ve onu yazan güzel kadın da böyle işte. :)
YanıtlaSilNice nice mutlu yıllara, kutlu olsun elli yaş ve devamı. :)
Ne yalan diyim, seviyorum yaşamayı. İyisiyle kötüsüyle, taktığı çelmelerle, açtığı kapılarla. İltifatları alıp birer birer koydum yüreğimin köşelerine, bak işte şimdi daha da bi güzel oldum sanki. Teşekkür ettim çok bi çok. Sevgiler.
SilDoğum gününüz kutlu olsun. Elliler de güzeldir, her bir diğer yaşlar gibi.
YanıtlaSilHer bir yaşımı pek severim. Dön deseler her birine gene dönerim. Ayırmam yani, hepsi benim, hepsi bugünkü ben olmam için vardılar. Çok teşekkürler.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilDoğum gününüzü kutlar, sağlıklı, huzurlu ve mutlu daha nice seneler dilerim. Ben de sizin gibi Nisan çocuğuyum. Hem de İkinci Dünya Savaşı sonrası nüfus patlaması (1955) döneminin.
Selam ve saygılarımla.
İyidir Nisan çocukları, Bahar gibidir biraz 😉 sizin de yeni yaşınız kutlu olsun. Sevgiler.
Silkeyifli yaşlar olsun sağlıkla sevdiklerinizle :)
YanıtlaSil