08 Nisan 2022

Paylaşmak güzel!





Bugün öykü tadında yazdığım yazılarda dolanırken buldum bu yorumumu; vakti zamanında bir cümleden yola çıkıp yazdığım öyküye gelen övgüler üzerine. Hayatın içinde olmak, tanıştığım kişilerin hikayelerini kurgulamak anımsamak için de iyi bir yol. Günlük tutma disiplini olan insanlara hayranım. Disiplinsiz yanım öykünür onlara da beceremez, periye bahane bulup, kalemi kıpırdatmadığım günler olur, periden güç alıp sonsuzca yazdığım. Bugünlerde kafam sürekli konuşuyor ama elim yazmıyor. Biraz da bu yüzden gezindim sanki geçmişin izlerinde. 

Anlatıcıyı birinci tekil şahıs seçmem bir tesadüf değil, bir karar. Böylesine bir hikaye kendi başımdan geçmese de, yani bir Alim olmasa da, Alileri, ve annelerini ve babalarını tanıdım şu hayatta.

Kimileri eğdi başını gitti, kimileri ceketini alıp... Kimileri kaldı savaştı güneşler açtı, kimileri kaldı ve daha da kötü oldu her şey.

Anne değilim, olmadım. Şu zamandan sonra da olamam herhalde, ama inanırım ki, anne baba olmak zor iş. Yürekli olmak gerek, doğru zamanda doğru kararı alabilmek için farkında olmak gerek. Bilmem ahkam kesmem doğru mu böyle anlar için, ama bir çocuğun yaşadıklarının neler olabileceğini biliyorum, çocuk olduğum için ve bir anneyi kolaylıkla anlayabilirim, kadın olduğum için ama bir babanın duygularının neler olabileceği konusunda en ufak bir iddiaya bile giremem. Anladığımı sanabilirim, belki...

Bir arkadaşımla yaptığımız sohbet sırasında, "başımızı dimdik kılacak bir adam olarak geri dönünceye kadar bir kere bile bu evde uyumayacaksın." lafı çok dokunmuştur bana. Bu cümlenin etkisi ile dile gelmiş bir hikayedir okuduğunuz.

Gerçektir bir o kadar ve kurgudur kalemim döndüğünce. Dinlerken ne kadar ağladıysam, yazarken de, okurken de bir o kadar ağlatmıştır beni de. Elim cama gitmiştir mesela, Ali olmuşumdur ve başım önüme eğilmiştir, baba olmuşumdur ve ama en çok kadın, belki de daha çok da anne olmuşumdur, ağlamışımdır her bir kelimesinde. Dinlerken, mutlaka çakmak çakmak bakmıştır gözlerim, eminim. Onun hikayesi, kapalı kapılar ardında kalmış nice hikayeden biridir ve bir gün anlatmamı isterse, onu da paylaşırım sizlerle...

Edebiyat gerçeğin süslenmiş hali gibi gelir bana. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali... Yok yok yanlış anlaşılmasın, edebiyat yapıyorum iddiasında değilim, ben basit bir anlatıcıyım sadece, gerçekleri kırpıp, bazen üzerine bir tutam şeker, bazense limon sıkarım, dedim ya kalemim döndüğünce, kendi yüreğimce anlatırım.

Değerli yorumlarınız, durumun yarattığı duygulara ortaklığınız ve en önemlisi varlığınızla beni çoğalttığınız için hepinize teşekkür ederim.

Paylaşmak güzel!

 

Öykü neydi ki diye soran olursa; 

Gecesiyle Sabahıyla Günahıyla Sevabıyla

 

Fotoğraf: 2019 / İpek Böceği Fabrikası

4 yorum:

  1. Öykünüzü okudum, yorumda görüşlerimi paylaştım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, Kaystros Tyrha. Az sonra yorumdayım :)

      Sil
  2. Bugün 10 Nisan... Bazı şanslılar ve çoğu insan neşe doluyor. Günün ilk saatleri, bundan bir kaç 10 yıl önce... Heyecanlı bekleyişler içindeler; bilge bir genç kadın ve yakışıklı bir genç adam... O an, bu andan habersiz, uzaklarda bir çocuk neye olduğunu bilmeden gülümsüyor; ne kadar şanslı olduğunun farkında değil henüz. Ve işte vakit geldi ve bir viyaklama ile birlikte çok güzel... ama çok güzel biri gözlerini açtı, dünyaya! Elbette o gün onu sevenlere eşi benzeri olmayan mutluluk ve neşe saçtı. O saçmalar yıllarca, ama sadece Nisan'ın 10'larında değil hayatın, hep devam etti. Hayat tüm bu yıllar içinde o güzel kalple karşılaşma şerefine erenlere ne kadar şanslı olduklarını söylerken, o şanslılar da herkese nasip olmayacak bu kıymetin kıymetini hep bildi.

    Bu şahane tarihin her tekrarında, masal ülkenin masal günlerine tanık olmuş kişilerin kalplerinde bir başka sıcaklık oluşur; onlar nerede olurlarlarsa olsunlar... O sıcaklıklar birbirini hep bulur. O anda evrende bir söz yankılanır: İyi ki!

    Kutlu olsun,

    Yüreği evrenden kocaman... Güzel kadın;)

    YanıtlaSil

An'a kazınandır senden bana kalan...
ANLAMLIDIR...

Teşekkür ederim sımsıcak yürekten bir tebessümle...