Şuraya harika gezginler yolda2yolcu ile gezmekten mutlu bir anne baba bırakalım. |
21 Temmuz 2022
Sen Yola Çıkarsın, Bahtın da!
26 Haziran 2022
Boşlukta Asılı Kalan Manastırlar
11 Haziran 2022
Neraida üzerinden Kalambaka
Günlerden Pazartesi 2 Mayıs
Sabah erkenden yoldayız. Bugün, bu gezide belki de bizi en heyecanlandıran noktalardan birine varacağız: Meteora.
Göl manzaraları birbirinden güzel olunca, orada burada dura kalka yol alıyoruz. Çiçek yetiştiriciliği bölgesinden geçiyor olmalıyız, her yerde hummalı bir hazırlık var. Yol boyu fotoğraf çekimi için durunca, rehberim herşeyim kendim geriliyorum. Ama öyle bir manzaraya var ki dur demesem olmaz, diyorum.
Nihayet 4 saat sonra Neraida'dayız. Google işleri inanılmaz kolaylaştırıyor. Burada olma amacımız, yorumlarda denk geldiğim şu not:
Yunanistan'ın en uzun ve en etkileyici köprülerinden biri olan 1.372 metre uzunluğundaki Sırp Köprüsü, Neraida köyünden gerçekten geçmeye ve hayranlıkla bakmaya değer! Köprü, Kozani - Larissa Ulusal Karayolu'nun bir parçasıdır ve Kozani'nin 15 km güneydoğusunda ve Sırbistan'ın 7 km kuzeybatısında yer almaktadır. 6 Kasım 1976'da, Aliakmonas nehri üzerinde Polyphytos'un yapay gölünün oluşturulduğu zaman açıldı. 1972 yılında inşaatına başlanmış ve 1975 yılında hizmete girmiştir. Gölün oluşumundan önce temelin yanı sıra inşa edilmiş 27 dev sütundan oluşmaktadır. Ancak bu köprü, baraj ve yapay göl inşaatından önce inşa edilen önceki 4'ü ile bu noktada üst üste 5. sırada yer alıyor. İlk köprü, kaynaklara göre 1884 ile 1890 yılları arasında inşa edildi. 1941'de Müttefikler tarafından Almanların geçmesini önlemek için patlatılan metal bir köprüydü. Almanlar da, Fardykampos savaşında yardıma gelen İtalyan birliklerini geciktirmek için gerillalar tarafından tahrip edilen ahşap bir köprü inşa ettiler. 1953 yılında metal köprüyle değiştirilen üçüncü köprüyü arka arkaya yapan İtalyan mühendistir.
Köprüden geçeceğiz ama ilk önce manzaraya doyalım niyetindeyiz. Köye doğru çıkarken buranın bir hayli kalabalık olmasını, özellikle yereller tarafından gezilecek görülecekler listesinde olması ve elbette 2 Mayıs nedeniyle tatilini değerlendirenlere bağlıyoruz Hava kapalı ama henüz yağmadı. Yağmurluklar ve ne olur olmaz şemsiyemiz ile Maviş'i uygun bir yere park edip, başlıyoruz köyü keşfe. Manzara doyumsuz, üstelik henüz köprüyü görmedik bile.
07 Haziran 2022
Küçük Bir Kasaba Nea Peramos
Nea Peramos, Nea Midia adıyla 1923’te kurulmuş, mübadeleden önce Türkiye’nin Karadeniz Bölgesinden daha sonra da Kapıdağ Yarımadası’ndaki Peramos (Perama) adlı köyden Yunanistan’a göçen Rumlar buraya yerleşmiş ve köylerinin adının önüne bir Nea sözcüğü getirerek bu yerleşim yerine Nea Peramos adını vermişler.
Babam yürüyüşü erken kesiyor, annem hiç çıkmamıştı zaten. Yürüyüş sırasında açık olduğunu fark ettiğim çantamın yarattığı kalp sıkışıklığı cüzdanın yokluğu ile krize doğru meylediyor. Adımlarım sık, kalbim sıkışık, hızım maksimumda... Dile kolay 400 euro vardı içinde ve cüzdan yok. Arabada düşürmüş olabileceğim hissim kuvvetli, umudum yok değil ama alt limite yaklaşmış. Öfkem taştı taşacak, nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirim.
Olabilmişim gerçekten de, arabada bulamıyorum cüzdanı. Eve ağladım ağlayacak halde girerken, annemlerin bu duruma çok üzüleceğini bildiğimden söz birliği edip, onlara bu kayıptan söz etmemeye karar veriyoruz. Kapı aralık, ayakkabılarımı çıkarıp içeri giriyorum, başım önde ve korkarım uzun ve uykusuz bir gece boyunca boş ve donuk gözlerle etrafa bakıyor olacağım. Babam yatak odalarının kapısında elinde "mor" bir şeyle anneme doğru "işte ben böyle fermuarlı, kartlık bölümü de olan bir şey" diyor ve ben uğultulu bir şekilde babama doğru koşup, "nereden buldun, neredeydi" diyerek babamın elinden cüzdanı alıyorum. Herkes şaşkın bana bakıyor. Sinir boşalması diye bir şey var ve ben onu dibine kadar yaşıyorum. Cüzdanım elimde üstelik içi dolu.
Eşim tüm sakinliği ile olanı biteni anlatıyor, annemler "eee be kızım napalım tut ki yolda düşmüştü, cana geleceğine" diye devam ederken, eşim "ben diyorum da dinlemiyor, üzdü kendine boşuna" derken, "yarın gece balıklar benden" diye hem ağlıyor hem de gülüyorum. Neyse ki hava yumuşuyor, herkes beni teselli ediyor, babam bu iş bize yaradı deyip hepimizi güldürüyor.
Günlerden Pazar 1 Mayıs
02 Haziran 2022
Kaba Hesap 3000 km
Planlama için kaba bir hesap çıkarmaya çalışıyorum. Aşağı yukarı 3000 km, 35 saatlik bir yolculuk ön görülüyor. 19 gece 20 gün için yorucu değil. Annem babam da olacağı için Maviş'le olsak da, konaklama ev ya da otel seçenekleri sunan çeşitli uygulamalardan olacak. Bütçeyi 3 temel masraf kalemi üzerinden planlıyorum. Yakıt, Konaklama, Günlük Masraflar. Gezi öncesi tam bir "inek" moduna girerim. Deli gibi okur, inceler, araştırır ve mümkün olan alternatifler üzerine kafa yorarım. Haliyle bu gezi için de aylar öncesinden dünya benzin piyasasını takip ediyor, konaklama ve gezi noktalarını yavaş yavaş excele aktarıyor, Ruşen Teyzeyle dedikodunun dibine vuruyorum. Yakıt, gezi maliyetinin beşte birini oluşturacak, ana ağırlığı konaklama alıyor. 20 gün 4 kişinin beslenmesi, müzeler, turlar da eklenince konaklama kadar da günlük masraflar tutacak gibi. Toparlarız bence. Olur yani.
Babamı arıyorum, kaba rota üzerinde anlaşıyoruz, annem sen ne dersen ocu çünkü. Eşim saatli maarif takvimi gibi detay istiyor. Haklı!
Günlerden Cuma 29 Nisan
İnstagram etiketim belli "yolda4yolcu", namı diğer, yerinde duramayan pire İsmet, uzun yol şoförü kaptan Halim, son kortizon bükücü Bilge ve o iş bende kamber rehber Evren olarak rotayı istişare edişimizin onuncu seferinde, biraz da akışına bırakalım dediğim noktaların fazlalığı ekibi tedirgin ediyor, ama bilirler ki, o iş bendedir, a,b,c,d,e planları yapılmış, konaklama yer alternatifleri ve yol güzergahları ve online, offline, hard copy haritalar ve elbet küllüyatı çıkarılmış yol notları ile tam teşekküllü gezi rehberiyimdir ki "Doğru Turizm, Taşımacılık, Seyahat ve Gezi Rehberlik Hizmetleri A.Ş." kurucu ortağı olarak bizi tercih eden kendimizi ve müdavimlerimizi bugüne kadar hiç utandırmadım. Bir kaç kaybolma ve yol yerine nehir yatağına çıkma durumlarını saymazsak başımıza gelenler cilve olarak adlandırılabilir bence.
Günlerden Cumartesi 30 Nisan
Son iki gün ve iki geceler süren hummalı bir ön hazırlıkla, kurular, yaşlar, konserveler, etler derken, buzdolabı 1 aylık açlık ve sefalete hazır gibi. Bulamayız diye, kayısı rakısı, mastika, 2 şişe ne olur olmaz şarabı ve geçişte alınması planlanan 2 rakı için rezervasyonu önceden yapılmış çanta da tamamlanınca, holdeki duruma bakılırsa, Maviş'te bize yer kalmamış gibi, ama olacak, elbet sığacağız.
Sabaha karşı alınan duşların arabayı yerleştirme için verilen çabada heba olmasını saymaksak, saat 4:38 gibi yola çıkmaya hazırız. Bir gece önceki iyi uykular öpücüklerinde kulağa fısıldanan 5 gibi teker dönere hakkını veriyoruz. Benden söylemesi, ekip zımba gibi, tam saha pres gezinin hakkı verilecek belli.
Babam önceden sözü vermiş, Çanakkale köprüsünden geçilecek, para peşin, babamdan damada doğumgünü hediyesi. Kutlamalar akşama balık uzoyla...
9 gibi İpsala'dayız. 5 araba var önümüzde, henüz bizim topraklardayız, 2 saate yakın sürüyor işlemler, tek kişi çalışıyormuş, 5 arabanın işleminin 2 saat sürmesi anormal geliyor hepimize, veryansın ediyoruz komşuya, kesin bekletiyor diye, geçerken özür dileyeceğiz, sorun tamamen bizim sınırdaymış, 5 dakika bile sürmüyor Kipi sınır kapısından geçişimiz. Komşu yapıyor komşuluğunu.
Mavişle olmanın güzel yanı her han her yerde verdiğin molalarda yeme içme özgürlüğünün olması ki bu sabah için hazırladığım sandviçler ve çaylar yolculuk esnasında çoktan mideye indi bile. Dedeağaç ilk durak, gezdik gördük ama bacaklar açılsın diye sahile inip Maviş'i park edeceğiz, şöyle bir yürüyüp, ilk fotoğrafları burada çekip, eski anılardan kalanlar ve hiç hatırlanmayanlar derken 1 saatlik bir mola sonunda yola devam edeceğiz. Zaten hepi topu 35-40 km sonra, gezilecek görülecek yerler listemin ilk durağına varacağız: Nestos Deltası ve Vistonida Gölleri Ulusal Parkı.
Mitolojide Nestos (veya Nessus), Oceanus'un 12.456 nehir ve 3.000 peri ile birlikte ilk doğan oğluydu. Söğütler, çınar ve sedir ağaçları ile orkideler ve sazlıklar ile bitki yaşamı, aralarında balıkçıl, kartal ve akbabalar ile 300 kuş türü, 11 amfibi türü ve 21 sürüngen türü, balıklar ve diğer su yaşamı canlıları ile akarsuyun nazik biçimde yol açtığı her yerde doğa ilk günkü tazeliğinde gibi insana bir saflık hissi veriyor.
Otobandan ayrılıyoruz, Agori Fanari Beach üzerinden nokta atış, Aziz Nikola Manastırına gideceğiz, gideceğiz gitmesine de o deltanın büyüleyici manzarası karşısında soluksuz kalıp sapağı kaçırıyoruz, aman da ne iyi ediyoruz.
Öncesinde Agori Fanari Beach'de denize şöyle bir uzaktan da olsa bakma molası verdiğimizden ve sonsuz kumsaldaki oluşumları bir türlü çözemediğimizden ve babamın bulduğu oldukça büyük ve kırılmamış deniz kabuğunu koleksiyonuma eklemek üzere güvenli bir yere sarıp sarmalayıp koyduğumdan ve elbette bir kaç kare fotoğraf çekimi sonrası kahve ve çayı bu sonsuz maviliğe bakarken içip, yolculuğun ilk saatleri ile ilgili yapılan sohbetten sonra yola mutlu mesut devam ettiğimizden, kaçan sapağın derdi bizi germiyor.
Yolcuların keyfi yerinde, sırtı pek, karnı tok, kontrol uzmanı son kortizon bükücü annem sürekli kilo alacağız, sürekli yeniyor içiliyor dese de, kaptanın seyri de keyfini coşturuyorken bence ilk saatler için oldukça iyi iş çıkarıyoruz. Neyse ki zamanlaması her yıl olduğu gibi Mayıs ayına tesadüfi ve olağan üstü bir biçimde "harika" denk gelen yolculuğun bu saatlerinde yağmur yok, hatta dönüş yolunda sıklıkla dile getireceğimiz gibi şans bizden yana. Mevsim süprize açık, 3 mevsim kıyafetle yolculuk hali ise ister istemez "kalabalık" hissini perçinliyor. Her mevsime bir ayakkabı çarpı üç çarpı dört gibi bir hesap sadece ayakkabılar için. E bunun bir de kıyafet versiyonu var ki, oraya hiç girmek istemiyorum. Ama bu tecrübeli gezgin onu da düşündü elbet, dokuzuncu günün sonunda kalınacak üç gecelik ev, çamaşır makinalı. Pırıltılı zekama bu noktada bir kez daha hayran olunabilir.
Ah deneyimli gezginim, ah benim sevdalı ruhum, ah benim öngörüsü derya, planı zehir rehberim. Her şeyi düşünür! Ey okur, bu noktada evrene mesaj göndermeyi unutmayalım ve elbette bir maşallahınızı alırım.
Hep yaptığım gibi her kutsal mekanda, hayatın bana sunduğu şanslara teşekkür ediyor, "iyi ki"lerimi anıyorum. Mum yakmayı ihmal etmiyorum.
2 gece buradayız...
Şuraya yolda olmaktan mutlu iki yolcu bırakalım