Zamansızsın
Kim için gelirsen gel
Hangi vakit çalarsan çal kapıyı
Zamansızsın
Üzgünüm
Bütün gidenler için
15 gün
geçmesi gereken zaman değilmiş
Arafta kalmak acıtırmış
Kalmak acıtırmış
Dostluk baktığın yerdeymiş
Baktığın yerde gördüklerin
İçindeki yalnızlıktan daha güçlüymüş
Güç içindeymiş
İçin dışındaymış
Yara alman bundanmış
Tutarlı olmamı bekleme benden. Yüreğimin ve beynimin aynı anlaşmaya imza atması mümkün değil. Sen konusunda anlaşamazlar anlasana. Yüreğim senin iyi bir insan olduğunu sanıyor. Beynim olmadığına ilişkin onlarca kanıt sunuyor. Yüreğim sana acıyor. Beynim kendime acımam konusunda geçmişi hatırlatıyor.Tutarlı olmamı bekleme benden. Bedenim seni çağırıyor Aklım kendine gel diyor.Aklım sonunda bir sınır çiziyor. Akılla yürek anlaşacakmış gibi geliyor. Hiç beklenmedik bir anda beni kendime getiren cümle karşıma çıkıyor :“Sınırlar başkasını dışarıda tutmaz, sizi içeri hapseder” (*)
Yüzümde kalan bir parça gülümseme
Yanılgılar yaşatıyor bana
İçimdeki devamına ulaşılamıyor olmak
Düşündürüyor beni son zamanlarda
Gülüşümü kaybettim dostlar
Bulursanız tez elden haber gönderin bana
İçimde bir yerlerde daha fazla büyümeden umutsuzluğun karalığı
Yerine koymam gerek gülümsemelerimin parlaklığını
Ve gözlerim ışıl ışıl olmalı yine ve yeniden
Aşık oldum zannetmeli bakan bir daha bakarken
Umut en yüce aşktan bile daha anlamlı kılarken bakışlarıBilir misiniz ey dostlar
Ölüme yakın durur umudu olmayanın haykırışları_____
uçurumdan atlamış bir kadının faydası olmaz sanave döndüremezsin ölmüş birini hayata
...
...
...ölüme uzanmışımbilerek isteyerekbaşımda beklemen geri getirmez ki beni sanaben şimdi yaşam destek ünitesinde nefes alan biriyimfişimi çeksen bir ottan farksız bedenim
verimsiz bozkırların
kurak buğdayları gibiyim
ne toprağa
ne topraktan beslenene faydam var benimsaydam bir dünyada
atmayan koca yüreğimle
sevilmeyen kederler içindeyim
uçurumların kenarında dolaşıyorum
dengesizim
hayata zorla tutturulmuşum bir ataç yardımıylaatacı alsan
düşerim
ben bu gece ölümle randevulaşmış
gece bekçisiyim
kapım açık
gelse, buyura gerek kalmayacak kadaraçılmışım, açmışım kendimiben doktorun ölüm saati ilanını bekleyen
cesedim
Bu dönem tüm insanlar için benzer olarak karar vermekten ya da bu yönde girişim yapmaktan çekinildiği bir dönemdir. İnkarı yaşayan hasta öleceğine inanmaz ve yanlışlık olduğunu ümit eder. Bu dönemde kişi zihinsel olarak yaşananları fark etse de genellikle duygusal olarak reddetmektedir. Bu dönemde hastanın sosyal desteklerinin arttırılması, tedavi süreciyle ilgili bilgilendirmelerin yapılması, inkarının sözel olarak desteklenmesi ve hastaya zaman tanınması önemlidir.
_____________________________________________________Dıt... Dıt...- Alo...- Duvarlar üstüme geliyor... Boğuluyorum... Midem bulanıyor. Kafamın içinde yüksek sesli cır cır böcekleri... Binlerce, onbinlerce... Susmuyor Serpil... Ne yapsam susmuyorlar... Boğuyorlar beni... Canım yanıyor Serpil. Her yerimden sanki kanlar damlıyor. Nefes alamıyorum...- Nefes alır mısın... Benimle konuştuğuna göre, nefes alıyorsun... Haydi, canım... Hadi çık bana gel... Ben geleyim mi?- Yok yok, sakinleşirim şimdi, sesini duymak iyi geldi... Biliyorsun değil mi? Sana da söylemiştim; söz vermişti. Bana söz vermişti. Anlamıyorum... Neden, niye... Değişen neydi söylesene. Gerçek değil gibi duyduklarım. Gördüklerim kötü bir kabus. Gene o rüyayı gördüm. Yeşil bir vadide bataklığın ortasındaymışım... Çırpındıkça batıyorum. Serpil, kurtulmak istiyorum... Bu duygu peşimi bıraksın. Ya da ben onu bırakayım artık istiyorum.- Sen gittin mi Turgut'a...- Yok gitmedim bu hafta... Gelme dedi... Haftaya gideceğim. İyi ki sen varsın, sen olmasan ne yaparım... İyi ki varsın...- Sen de canım benim... Sen de iyi ki varsın... Ebrucum bak bu hafta arkadaşlarla Polenez Köy'e gideceğiz. Sen de gel hadi.- Yok yok, siz gidin, ben gelemem... Biliyorsun hayata karışasım yok... Selam söylersin herkese...