18 Ocak 2022

Göz Pınarlarım Bomboş* Topuk Yaylası Yolları Bir Hoş


Bir Öncesi 

Hemen Öncesi


Havva abla kapıda. Kahvaltı hazırlasaydım diye sesleniyor. Ettik diyoruz. Çay vereyim taze diyor, teşekkür edip bardak termosa yolluğu alıyoruz. Dünkü işi rast gitmiş pek seviniyoruz. Helalleşip ayrılıyoruz.

Haritalar uygulaması açık, sapağı kaçırmak istemiyoruz. Biraz müzik doğayla dolgun ruhumuzu dans ettiriyor. Canımın içi tango gecesinde "Leyla'nın Öğrencisi" adlı eseri seslendirecek. Nihavend bir eser. Başlıyoruz söylemeye, ezber kusursuz olmalı. Sesi nasıl da oturmuş esere. Dikkatli bir öğrenci, tuzaklara dikkat çekiyor, benim de kulak iyi.  Başlıyoruz söyleme;

Göz pınarlarım bomboş
Kalp atışlarım sarhoş
Düşkünün biriyim
Aşkının esiriyim
Görmüyor musun ne haldeyim




Sapağı kaçırmıyoruz. Tavşanlı'ya gelmeden, Ören köyü iç yolunu dönen yol sonrası, Dedik köy tabelası aklımızı çelmek üzereyken yola devam kararı alıyoruz daha önümüzde, İsaköy, Şenlik, Eğriöz, Gümüşyeniköy, Aksu, Çiftlik Köy ve hemen sonrası Domaniç var. Orman içinden, dağ sırtından, yol alıyoruz. Manzara tam sevdiğimiz gibi. Sırtta gidiyor olmanın, yol ne yöne dönerse dönsün sunduğu güzellikler paha biçilemez. Çokköy dikkatimizi çekse de, yoldan bir kez daha çıkmama kararında ısrarcı oluyoruz. 
Zor günümdeyim
Son demimdeyim
Bak elindeyim
Sorma ne haldeyim

Kahve molası için durduğumuz noktadan yerleşim yerlerini seyre dalıyoruz. Şükürler hep dilde.  Dumanı üstünde press kahvemiz, Belçika'dan gelmiş Elisabeth geleneksel çikolatalarımız ile paşada olmayan keyfimizle kaldığımız yerden devam ediyoruz. 

Seni aşk dilencisi
Leyla'nın öğrencisi
Gönlümü yalanlarınla avutma
Sevdanın yabancısı
Yüreğimin sancısı
Yıkarım bu dünyaları unutma

 

Domaniç'ten sonrası Topuk Yaylası, İnegöl, Bursa diye devam edecek. Canımın içi geçtiği bu yolları, dağları, anıları tane tane anlatıyor. Bense hala eseri çalışıyorum kafamda, sanırsın sahne alacak benim. 

Boş yere ceza çektim
Boş yere hüküm giydim
Suçsuzun biriyim
Aşkının esiriyim
Görmüyor musun ne haldeyim.


Topuk Yaylası Tabiat Parkı mola için harika bir nokta. Güneşe nazır bir noktada Mavişe harika manzaralı bir yer buluyor, masa ve mutfak düzenini kuruyor ve şarabımızı açıyoruz. Sırada pek de kamp yemeği olmayan ama pratik ön hazırlık ile tek tencere kamp yemeğine dönüşen "CafedeParis Soslu Tavuk" için Berlin hatırası şef önlüğümü belime doluyorum. Ailenin video, fotoğraf, anı koleksiyoneri iş başında. Ara ara mutfağı kolaçan edip kayboluyor. Sesleniyorum. Buz gibi bir havaya rağmen, mangala gelen herkesin güneşten beklentisi pek çok, ah bir de beş gibi geleceği söylenen yağmur bulutları gölge etmese; ediyorlar. İçlikler şart oluyor. Değiş tonton; değişiyoruz mecburen. Yoksa hastalık kapıda kol gezer.  Hele ki pandemi koşullarında, bacadan girmesi an meselesi. Yemekler yeniyor, gelen dostlar kemikler, ekmekler onlarla da paylaşılıyor. Güneş mesaiyi sonlandırmış olmalı ki, artık ara sıra bulut arkasından verdiği selam da yok. Toparlanmamız sonrası, gece konaklama yapılabilen bu tabiat parkında hızlandırılmış bir tur atıyor ve yola devam ediyoruz. 


Domaniç İnegöl yolu, yüksek rakımlı bir yol, haliyle karlar etek gibi yol kenarında, geçen haftaki kar yağışı sırasında kim bilir nasıldının hayalerini kura kura devam ediyoruz. Kesin olan bir şey var, ikimiz de orman içinden geçen yollarda yenilenip, çoğalıyoruz. Adım başı çeşmelerde insanlar kuyruklarla su sırası bekliyor. Onarlı onbeşerli bidonlarla o soğuya rağmen çeşmeler de hep kuyruk bekleyen insanlar var, sohbet bir kez daha yönünü ne olacak bu memleketin haline kayıyor, boş laflara tok mideler, manzaranın muhteşemliği karşısında "an'da kalmayı başarıyor". Felsefesini sevdiğim 50 yaş ve üzeri, yaşamayı böyle böyle mi öğreniyor. 



İnegöl gözüktü. Ali'ye uğramadan olmaz deyip, yol üstü dükkanda alıyoruz soluğu. Tabi ki dondurmalı, fıstıklı, bir tanesi her zaman ki gibi tahinli, helvalar, yol üstü bir lezzet olarak, mideyi bayram yerine çeviriyor. Yola bu enerji ile devam edip, duraksız, bol müzikli yolculuğun sonunda soluğu evde alıyoruz. 

Yol bize bir kez daha ve yeniden hem bildiklerimizi hatırlatıyor hem de yeni şeyler öğretiyor. Sarmaş dolaş teşekkürü hak eden yolda2 yolcu olarak evin girişinde bir sonraki yolculuğun planları başlayınca, gülümsüyoruz; yolculuktan uslanmayanın hakkı dünya turudur sloganıyla kahkahalara boğuluyoruz. 


 

6 yorum:

  1. Şarkı ne kadar hoşmuş, sitemleri bile neş'eli. :)
    Manzaralara söyleyecek söz bulamıyorum, her mevsim başka güzeldir eminim, bu yansımalı hali ayrı etkileyici. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bestekar kendi ve eşi ile söyleyince pek eğlenceli olmuş haliyle :) Topuk Yaylasına bir kez daha gideceğiz, çok güzel yürüyüş parkurları var. Biraz daha bahar gibi olur bu sefer sanırım.

      Sil
  2. Ah ya, azıcık daha gidip Afyon'u da görseydiniz keşke. O miss gibi sucuklardan alıp ekmek arası dönerden, bal kaymaktan, çeşit çeşit halis lokumlardan da tatsaydınız diyecektim ki, hiçbiri mangalda Cafedeparis soslu tavuğunuzu tutamaz, eminim:)
    Ohh, miss... Her bir saniyesinin keyfini çıkardınız ve eve döndünüz artık demek.

    İyi ki yazdın bak. Ne güzel aktı kaleminden. Hatıra kaldı burada. Aradan biraz zaman geçse detayları kaçırabilir insan. Bu arada videodaki TSM parçasını ilk kez duydum, iyi mi? Çok da güzelmiş. Prova bahanesiyle yolculuğa eşlik etmesi de ayrı güzellik olmuş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Afyon'a balayında gitmiştik, 9 Ocak olunca nikah :)) Babam da devam edip Uşak üzerinden İzmir'e gelseydiniz dedi. Ah bir emekli olalım, yolları nasıl da uzatacağız inşallah. Yeni bir beste diye biliyorum. Eşim de yeni duymuş, pek sevince de tango gecesinde seslendirmek istemiş. Yoldaki en büyük eğlencemiz oldu :))

      Sil
  3. Hemşirem durumlar malum, geriden geriden ama takipteyim. Hayır anlamadığım, madem totoşun üzerine oturup duracaktım, neden gördüm yazın o ka leyleği? Azını sana bırakaydım. Gerçi yazın hakkını vereyim yahu epey bi gezdiydim. Tamam geri aldım lafımı. Artık yonca ve şanstan yürüyeceğim yapacak bişi yok. :)))
    Ahh bi de biz memleket insanı, bi tek şarkılarda mı seviyoruz acaba bu kadar güzel birbirimizi? Bak gene dertlenecek konu buldum kendime. Dur ona da "+45 çok da hav" pozisyonumu alayım hemen. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim leylekler bize fazlasıyla yetiyor, bir de senden gelse her halde geceleri de gezeceğiz. Sen yaz için elde tut onları lazım olur ::)

      Sil

An'a kazınandır senden bana kalan...
ANLAMLIDIR...

Teşekkür ederim sımsıcak yürekten bir tebessümle...