Evren hanım biz de yemek derken başka bir şeye vurgu yaptık. Karın doyurmakla yemek arasındaki farkı ortaya koymaya çalıştık. Öğrenmekdi kastımız. Göreceliğe vurgu yaptık. Lafı alıp çevirip başka yere bağladık.
Birde; "Bir kamyon oyuncak hiçbirşeydir, Bir oyuncak çok şeydir." Bir LasSA atasözünden uyarlanmıştır.
Zira; yaşadıkça ve yaşlandıkça hep başka şeylere acıkıyor insan... Ve çooooook oyuncak biriktiriyor. Tüm oyuncaklarla doya doya oynamak içinse hayat çok kısa....
aslında belki de önemli olan elindeki oyuncakların tadını çıkarabilmek ruhumun pusulası... belki de çok oyuncak biriktirebilmek değil de bir oyuncağın bile hakkını verebilmek.
bence de çocukken öğrenilmesi gereken bir şey bu kitap kurdu, herşeye aynı anda sahip olunamayacağını, sahip olduklarınla mutlu olmayı becermeyi, küçük yaşta öğrenmeli insan.
Herkes tabiki dört dörtlük değildir, ancak kendi karşılığı veya en yakını vardır, onu bulduğunda en büyük doygunluğa ulaşmışsın demektir.. Yok yok aslında bu da göreceli, neye göre kime göre doymak, herkes neyden doyarki acaba?
İnsanca bir yaşamda elindekiyle yetinmek, sahip olduğu güzelliğin kıymetini bilmek..
Yetinmemek hep daha iyisini fazlasını istemek..
Karşındakiyle tam olup defteri kapatmak..
İnsan aslında neyin yeteceğini neyle doyacağını bilebiliyormu acaba gerçek anlamda, neyin en çok olması geretiğini...
onuncu köyün adamı, inanırım ki; yetinmek de fazlasını istemek de bir seçim yani bu bağlamda baktığımda göreceli olan doymak haline bir miktar belirtmek yanlış olurdu ki, zaten ben de her hangi bir miktar belirtmedim.
insan kendi doğrularını seçiyor, seçmeli. bugün bir ememklilik törenindeydim, 67 yaşını 40 yıl çalışarak tamamlamış bir adamın şu sözü beni çok etkiledi:
"40 yıl bir insan yaşamında çok uzun bir süre, dönüp de baktığınızda yeterince fırsatım yoktu diyorsanız, doğrularınızı belirlemediğiniz içindir. geç kalmış sayılmazsınız."
Oyuncağınla fazlaca oynayınca da orası burası çabucak bozuluyor ama!..
Biz önceden zor sahip olduğumuz oyuncak bebeklerimizi oynarken onlara gözümüz gibi bakardık birde verdiğimiz önemi belirtmek için odamızın en güzel köşesine koyardık!..
unutmazdık hiç! zaman değişti, oyuncaklar da! oyunlarda!...
zaman değişt iesmir zaman çok değişti... bizler belki de böyle büyüdüğümüzden, sevme biçimlerimiz bile farklı bizim, değerini bildiğimizden ve göstermek istediğimizden belki, sevdiğimiz adamları da aldık yüreğimizin baş köşesine oturttuk. ama şimdiler de öyle mi, belki oyuncak bolluğundan, ilişkiler bile 3-4 aylık. sıkıldın mı hooop başka bir 'oyuncağa' ya da hepsiyle aynı anda oyna, nasılsa giden olursa gelen de olur dimi ama!
ahh Evrenim ahh!
YanıtlaSilbu sözü kazıyabilseydik ya isanoğlunun beynine ...
ama o zaman, bu sözü söylemek gereği de doğmazdı değil mi?
çok sağlam bir ifade !!
YanıtlaSilçocukken başlasak hatta kazımaya, belki gerek kalmaz o zaman bu sözü bir yetişkine sarf etmeye üryan...
YanıtlaSilPeki, bütün açlıklarını doyurmuşsan. Ve artık doyurmak değil de mesele "yemek"se. Aynı anda oynayamaz mı insan bütün oyuncaklarıyla?
YanıtlaSilDedim bir şey ama ne dediğimi ben de anlamadım. Şimdi silsem de olmaz.
Bunu da tuz sayınız artık:))
..., 7. oda.
YanıtlaSilvar mıdır öyle bir insan buraneros, hem varsa yemek yerken aynı anda bütün oyuncakları ile oynayamayacağını da öğrenmiştir değil mi?
YanıtlaSilpırasanın tuzu fazla mı geldi yoksa ;)
Değil!
YanıtlaSilBir kere standartı tutturdum,tuzu da şekeri de yerinde.
İki; aynı anda bütün oyuncaklarla oynanır. Hem de aynı anda...
Yazarken ne dediğimi anlamamıştım dedim ya.... Gittikçe daha çok anlıyorum.
Ben oynarım, oynuyorum da. Mesele oyuncaktan ne anladığı insanın ve oyuncağın ne dediği insana... Sanırsam:))
"Bir kadından hem mükemmel bir aşk hem de mükemmel bir omlet yapmasını beklemeyin!" diye bir atasözü de ben duymuştum laf aramızda.
YanıtlaSilsen oyna o zaman buraneros...
YanıtlaSilnasıl oynanabiliyorsa...
ama altını çizerim, mesele oyuncak değil, mesele açlık hiç değil...
mesele aynı anda olma hali... aynı anda!
ama tontinim ben hem aşk kadınıyım hem de harika omlet yaparım :))) laf aramızda ;))
YanıtlaSilEvren hanım biz de yemek derken başka bir şeye vurgu yaptık. Karın doyurmakla yemek arasındaki farkı ortaya koymaya çalıştık. Öğrenmekdi kastımız. Göreceliğe vurgu yaptık. Lafı alıp çevirip başka yere bağladık.
YanıtlaSilBirde; "Bir kamyon oyuncak hiçbirşeydir, Bir oyuncak çok şeydir." Bir LasSA atasözünden uyarlanmıştır.
Zira; yaşadıkça ve yaşlandıkça hep başka şeylere acıkıyor insan... Ve çooooook oyuncak biriktiriyor. Tüm oyuncaklarla doya doya oynamak içinse hayat çok kısa....
YanıtlaSilevet, buraneros bazen bir oyuncak çok şeydir, tıpkı bir sözün çok şey olduğu gibi...
YanıtlaSilaslında belki de önemli olan elindeki oyuncakların tadını çıkarabilmek ruhumun pusulası... belki de çok oyuncak biriktirebilmek değil de bir oyuncağın bile hakkını verebilmek.
YanıtlaSilOğluma bu lafı öğretmeliyim, bu küçücük yaşında öğrenmeli her istediğinin olamayacağını, hayat bu değil çünkü. Teşekkürler....
YanıtlaSilbence de çocukken öğrenilmesi gereken bir şey bu kitap kurdu, herşeye aynı anda sahip olunamayacağını, sahip olduklarınla mutlu olmayı becermeyi, küçük yaşta öğrenmeli insan.
YanıtlaSilHerkes tabiki dört dörtlük değildir, ancak kendi karşılığı veya en yakını vardır, onu bulduğunda en büyük doygunluğa ulaşmışsın demektir.. Yok yok aslında bu da göreceli, neye göre kime göre doymak, herkes neyden doyarki acaba?
YanıtlaSilİnsanca bir yaşamda elindekiyle yetinmek, sahip olduğu güzelliğin kıymetini bilmek..
Yetinmemek hep daha iyisini fazlasını istemek..
Karşındakiyle tam olup defteri kapatmak..
İnsan aslında neyin yeteceğini neyle doyacağını bilebiliyormu acaba gerçek anlamda, neyin en çok olması geretiğini...
Doğru söze nedir Evren?
YanıtlaSilYine anlatım, yine anlam..
onuncu köyün adamı, inanırım ki; yetinmek de fazlasını istemek de bir seçim yani bu bağlamda baktığımda göreceli olan doymak haline bir miktar belirtmek yanlış olurdu ki, zaten ben de her hangi bir miktar belirtmedim.
YanıtlaSilinsan kendi doğrularını seçiyor, seçmeli. bugün bir ememklilik törenindeydim, 67 yaşını 40 yıl çalışarak tamamlamış bir adamın şu sözü beni çok etkiledi:
"40 yıl bir insan yaşamında çok uzun bir süre, dönüp de baktığınızda yeterince fırsatım yoktu diyorsanız, doğrularınızı belirlemediğiniz içindir. geç kalmış sayılmazsınız."
teşekkür jivago...
YanıtlaSilOyuncağınla fazlaca oynayınca da orası burası çabucak bozuluyor ama!..
YanıtlaSilBiz önceden zor sahip olduğumuz oyuncak bebeklerimizi oynarken onlara gözümüz gibi bakardık birde verdiğimiz önemi belirtmek için odamızın en güzel köşesine koyardık!..
unutmazdık hiç!
zaman değişti, oyuncaklar da! oyunlarda!...
en içten sevgilerimle canım...
zaman değişt iesmir zaman çok değişti... bizler belki de böyle büyüdüğümüzden, sevme biçimlerimiz bile farklı bizim, değerini bildiğimizden ve göstermek istediğimizden belki, sevdiğimiz adamları da aldık yüreğimizin baş köşesine oturttuk. ama şimdiler de öyle mi, belki oyuncak bolluğundan, ilişkiler bile 3-4 aylık. sıkıldın mı hooop başka bir 'oyuncağa' ya da hepsiyle aynı anda oyna, nasılsa giden olursa gelen de olur dimi ama!
YanıtlaSilsevgiler benden, öptüm.
doğruları belirlemek güzel,fakat doğruları yaşayabilmek başka..herşey keşke hep bizim irademizde olsa..
YanıtlaSilBazen insan bir yanlış yapar sonra on doğru yapsa düzeltemez hayatını..hayat öyle bilinmeyenli bazen öyle aciz kalınan birşeyki.
Sevgiler saygılar..