Koltuğa uzanmış gelmeni bekliyorum, onlarca ses kafamın içine üşüşmüş cırcır böceği sanki... Durları yok ve soluklanmaya durakları. Cır cır... Cır cır...
Gelişin geciktikçe, türlü çeşit ses dolanıyor, dallanıp budaklanıyor, yenilerine yol açmak için sanki kuruyorlar da neden köklerini bırakıyorlar anlamıyorum. Kafamın içinde bir cırcır böceği, çiftleşme öncesi seramonisinde erkeği, vuruyor ön kanatlarını birbirine. Cır cır... Cır cır...
Sanki bilmiyorum ben seni. Gündüzleri kendine bir kuyu kazar saklanırsın tek başına. Gece oldu mu, hele de aylardan Haziransa... Düştüysen bir dişinin telaşına... Cır cır... Cır cır... Pis cırcır böceği. Aklımın kıvrımlarını mı buldun saklanacak bir dahaki bahara kadar. Yağmurlar başladı. Hava da soğuk artık. Sus artık cırcır böceği... Yol ver yağmurun sesine... Yol ver sevdiğimin nefesine... Ben bu gece ona sığınayım, sen git bir ağacın gövdesine...
Bana ondan bir haber mi getirdin, sadece bir elçi misin, zeval olunmaz mı dilinden dökülene; bak iyi bir haberse şimdi söyle, yoksa sus da uyuyayım azıcık... Söyleyip gidecek misin hemen... Söz mü... Dinecek mi bu sessizliğin içinde yankılanan sesin... Cır cır... Cır cır...
Dinliyorum hadi söyle, uzattım kulağımı sana... Kulağım olmaz mı... Şaşırdın galiba cır cır böceği, neremle dinleyeceğim ki seni... Yüreğimle mi... Yüreğimle dinlersem cır cır diye gelmez mi sesin... Duyduğum onun kelimeleri mi olur yani...
Yüreğim... Yüreğimle dinliyorum şimdi seni... Cır cırlar kesildi... Sadece onun sesi kulağımdaki, onun nefesi üflüyor sanki; bir sıcaklık, bir huzur sarıyor geceyi... Uyku... Uykum geldi... Gözlerim kapanıyor... Gözleri... Beni seyrediyor. Fark ettim ki... Şimdi, şimdi kelimelerini anlıyor yüreğim... Kelimeleri, yüreğinden geliyor, ancak yüreğim anlıyor dilini... Anlıyorum, kaç zamandır duymamışım yürek sesini, kaç zamandır yüreğimle dinlememişim sözlerini... Ama şimdi kesildi cır cırlar, sadece kelimelerini duyuyorum, sanki kulağıma fısıldıyorlar...
______________________________________
Fotoğraf / deviantART
Dinliyorum hadi söyle, uzattım kulağımı sana... Kulağım olmaz mı... Şaşırdın galiba cır cır böceği, neremle dinleyeceğim ki seni... Yüreğimle mi... Yüreğimle dinlersem cır cır diye gelmez mi sesin... Duyduğum onun kelimeleri mi olur yani...
Yüreğim... Yüreğimle dinliyorum şimdi seni... Cır cırlar kesildi... Sadece onun sesi kulağımdaki, onun nefesi üflüyor sanki; bir sıcaklık, bir huzur sarıyor geceyi... Uyku... Uykum geldi... Gözlerim kapanıyor... Gözleri... Beni seyrediyor. Fark ettim ki... Şimdi, şimdi kelimelerini anlıyor yüreğim... Kelimeleri, yüreğinden geliyor, ancak yüreğim anlıyor dilini... Anlıyorum, kaç zamandır duymamışım yürek sesini, kaç zamandır yüreğimle dinlememişim sözlerini... Ama şimdi kesildi cır cırlar, sadece kelimelerini duyuyorum, sanki kulağıma fısıldıyorlar...
Uzaklardan sevdim, çok uzaklardan...
Tanımazdan evvel sevdim, tanıdıktan sonra çok...
______________________________________
Fotoğraf / deviantART
Dur durak bilmeyen cır cır sesleri sevgilinin gelişiyle mi sustu? yoksa onlara sopa gösterip sen mi susturdun?
YanıtlaSilbak benim aklıma neden gelmedi şu sopa işi de ben illa ki gelişini bekledim :))
YanıtlaSilçok eğlendim okurken.. bir de dolu dolu gülmüşken...azıcık cırlayıp gideceğim:)))
YanıtlaSilcırcır.. cırcır...cırcır...
bak ya haziranda gel Nilycim, şimdi uyuyo cır cır böcekleri kuytularda, duymazlar ki sesini :))
YanıtlaSilçok güzel evrencim:)
YanıtlaSilyürekle dinlemek... o apayrı bir yetenek, her canlıya nasip olmayan... bunun tadını çıkarmalı.
sevgiler.
yürekle dinlemek denizcim, yüreğini teslim etmekle ilgili gibi sanki :)
YanıtlaSil