15 Eylül 2010

Taş

Kadın, sahilde yürürken ayağına takılan taşı alıp avucuna, tuttu bir süre. Taşa sıcaklığı geçmek üzereydi ki, aniden fırlatıp attı. Taş suda 3 kere sekerek, her vurduğu darpede hareler yarattı. Keyif aldı seyretmekten hareleri kadın... Sonra aniden taş battı.

Yansımasını fark etti suyun yüzeyinde... Seyretti dikkatlice. Hayattan keyif aldıkları da bir çizik atmıştı, sıkılıp üzüldükleri de. Melodisini mırıldandığı şarkının sözleri aklına gelmeyince pek de kafasına takmadı. Ayağa kalktı. Yansımasını suda bıraktı.

Havanın güzelliğine kanıp salınarak yürümeye başlamıştı ki, bir rüzgar esti saçlarını savuran... Umursamadı. Soğudu hava ve karardı gökyüzü. Karardı deniz. Karardı yüzü. Sıkıldı içi. Çok sıkıldı. Çıkarıp içini havaya fırlattı.

Bir gece önce keyfe yattığı düş ne de çabuk kedere bırakmıştı yerini. Aldı düşlerini yüreğinden, söktü tek tek kederinden. Bir yumak yaptı. Önünden geçen kara kediye verdi yumağı. Kedi yumağı oyuncak etti kendine. Oynadı, oyalandı bir süre. Parçaladı yumağı. Ardına bile bakmadan oradan uzaklaştı.

Kadın, yürümeye devam etti. Ayağına bir taş daha takıldı. Aldı eline taşı. Sıcaklığı taşa geçiyordu ki, durup bekledi. Soğudu bedeni, hissetmedi elleri, taş yuvarlandı avucunun içinden. Kadın yığıldı olduğu yere. Avucundan düşen taşa geldi başı. Kanadı... Kanadı... Kanadı...

Acımadı canı, hissetmedi yüreği, bilmedi aklı, duymadı kulağı, ağlamadı yaşı. Güçlü bir dalga parçaladı kadının taşa dönmüş bedenini. Sahilin binbir yerine dağıldı kadın.

***

Sahilde yürüyen bir adam aldı bir taşı eline. Tuttu elinde sımsıkı önce. Sonra savurdu denize doğru. Taş sadece bir kez vurdu denizin yüzeyine. Hareler oluştu yüzeyde. Adam seyretti hareleri... Daldı derinlere. Geçen yıl bu zaman, dedi; kaybetmiştim seni bu sahilde. Bir tekme savurdu havaya, ayağının ucu çarptı bir taşın ortasına, yüreğine oturdu acısı, bir damla gözyaşı düştü o taşın üzerine. Taş oyuldu, göl oldu.


İlk Yayın Tarihi / Haziran 2009

20 yorum:

  1. cok farkli, cok ilginc kurgulanmis, sizin dediginiz gibi yurege dokunan oykuler...
    Kutlarim...

    YanıtlaSil
  2. Ne denir ki? Pişmanlık zor. Çok acıtıyor. Aslında hiç geçmiyor.

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederim mehtap, yüreğinden okuyana dokunur ya zaten öyküler...

    YanıtlaSil
  4. pişmanlık la lloba, bazen hayatta kalmak için tutunulan tek daldır. belki de bu yüzdendir bırakmak istemeyişimiz. dilerim öyle olmasın hiç kimse için.

    YanıtlaSil
  5. "çıkarıp içimi havaya atmak" istiyorum ben de o kadın gibi.ne güzel yazıyorsun. :) yüreğimdeki kara örgülerden yumak yapsam ona dokunan bir kedi çıkmaz eminim.

    YanıtlaSil
  6. Şiir tadında bir öykü olmuş Sevgili Evren, yüreğine sağlık...

    YanıtlaSil
  7. Ne derin bir kurgulamadır böyle... Taş herkesten fazla bürünmüş acıya. Bilirim, taş yaşanmışlıklar olup ara ara vurur kıyılarınıza...

    YanıtlaSil
  8. Takıla,düşe,ağlaya,kaybola yürek..Ama her defasında yeniden ,bir öncekinden daha güçlü ,daha dik,daha anlamlı sevdalara gebe yürek.Ete kemiğe bürünsün kaybolan tüm taşlar.HARİKAYDI.Yüreğine sağlık.sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  9. Bazen sadece acıtır, alışmak gerek..

    YanıtlaSil
  10. bu kadar emin olma kara kitap, bakarsın bir köşe başında bekliyordu seni. hem belli mi olur belki ayrılamz bile yanından, teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  11. elif, okuyunca ben de inanamadım. geçen yıl yazdığım bu yazıyı ve ruh halimi hatırlamaya çalıştım. zor olmadı :)

    YanıtlaSil
  12. yürek ebruli her daim şaşırtmak üzere kurgulanmış gibi gelir bana insan bedeninde. yenilenmez derler am yenilenen sevdalara gebedir dediğin gibi. sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. belki de sadece unutmak modafobik...

    YanıtlaSil
  14. neye yarar ki akan gözyaşı, parçalanan parçalanmış...

    unutmadan
    mırıldandığım şarkının sözleri aklıma gelmeyince ben kafama takarım ve rüzgara karşı yürümeyi severim.

    YanıtlaSil
  15. rüzgara sırtına alıp yürümeyi de dene, eminim onu da çok seveceksin stuven. öperim.

    YanıtlaSil
  16. elinize we yüreğinize sağlık,her gün okuyorum we çok mutlu oluyorum:)leyla

    YanıtlaSil
  17. leyla, sen benim bildiğim leylasın dimi? öyle olmasan da öperim.

    YanıtlaSil
  18. galiba sizin bildiğinz leyla diilim ama olsun bildiğinz leyla gibiyimdir belki:)hergün keyifle okuyorum,düşünüorum we mutlu oluorum..yeniden elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  19. artık seni de biliyorum leyla ;) öperim. sevgiler...

    YanıtlaSil

An'a kazınandır senden bana kalan...
ANLAMLIDIR...

Teşekkür ederim sımsıcak yürekten bir tebessümle...