Bir Gece...
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. Uzun zamandır ses vermeyen bir arkadaşından gelen bir mail ile donup kaldı: Selam...
Selam...
diyebildi sadece...
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. Uzun zamandır ses vermeyen bir arkadaşından gelen bir mail ile donup kaldı: Selam...
Selam...
diyebildi sadece...
Bir Akşamüstü...
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. İçeriden, derinden bir müzik sesi ile irkildi, uzun zamandır dinlemediği bir melodi çalınıyordu kulaklarına: Gitme gitme, gittiğin yerlerden dönülmez geri...
Gitme... Gitme...
diyebildi sadece...
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. İçeriden, derinden bir müzik sesi ile irkildi, uzun zamandır dinlemediği bir melodi çalınıyordu kulaklarına: Gitme gitme, gittiğin yerlerden dönülmez geri...
Gitme... Gitme...
diyebildi sadece...
Bir Sabah...
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. Msnindeki tek adam yeşildi, sabahın bu saatinde niye ki diye düşündü kadın... Tam parmakları klavye ile buluşacaktı ki, adamın yazdığını fark etti bekledi... Ekrana tek bir kelime düştü: Üzgünüm...
Ben de...
diyebildi sadece...
_______________________
Sakince oturdu klavyenin başına, niyeti 3-5 arkadaşa bakıp, belki iki satır selam edip çıkmaktı. Msnindeki tek adam yeşildi, sabahın bu saatinde niye ki diye düşündü kadın... Tam parmakları klavye ile buluşacaktı ki, adamın yazdığını fark etti bekledi... Ekrana tek bir kelime düştü: Üzgünüm...
Ben de...
diyebildi sadece...
_______________________
Bazen hiç beklemediğiniz anda gelir bir anı, çöreklenir... Aklınıza, yüreğinize, gözünüze...
Dağılırsınız...
Aklınızda bir soru,
Yüreğinizde bir sızı,
Gözünüzde bir yaşla...
Kalırsınız klavyenin başında...
Ne bir kelime dökülür dilden, ne bir parmak dokunur tuşa...
Öylece dalar gidersiniz geçmişe; geride kaldı dediklerinizi de yanınıza alarak...
slm hocaların en tatlısı en iyisi... sonunda dedeğimi yapabildim.. artık benimde bir blogum var bugün aldım o güsel yorumlarınızı bekliyorum. hem de kendim yazdım:)) bu arada yazı süper olmuş
YanıtlaSilÖylece dalar gidersiniz geçmişe, geride kaldı dediklerinizi de yanınıza alarak.. geride kalanı, acı vereni yanıma almak istemiyorum gelecege bakmak istiyorum ve kendi yolumu çizmek istiyorumm..:) (geleceğin mimarı hayal de olsa kulağa hoş geliyor hatta süper..:))
ne kadar tanıdık, ne kadar bildik:)ekran bembeyaz olur da sanki o malum koridorun sonundaki beyazışıkmış gibi görünür insanın gözüne..git git bitmez yol, birisi gele arkandan dokunsa elinden tutup geri döndürse istersin..sanki kalabalık olunca ışığın çekim gücü azalacak gibi gelir.İşte tam o anda, anıların denizinde yüzerken bir şey olur. ben genelde elimdeki çayı ya da kahveyi üstüme dökerim ve başlarım söylenmeye:)) neye ve kime dersen.. her ekranın bir diğer tarafı..her anının bir yansıması ve bir de kahramanı vardır işte..
YanıtlaSilçok konuştum yine:))öperim..
Bu yaşanmışlılkar mı anlam katar hayata, yoksa yaşamasak bunları daha mı iyi olur? Bilemedim ben.
YanıtlaSilÇok güzeldi Evren'ciğim, hep olduğu gibi.
Sevgimle...