Bu sabah da erken kalktım her sabah olduğu gibi. İçimde tuhaf bir hazır olma isteği. Neye, ne için, neden bilmeden. Duş alıp günü çiçek kokuları içinde karşıladım. Uzun zamandır içmediğim kahvenin kokusu karışınca havaya, mutfağın yolunu tutup kendime bir kahve yaptım. Gün güzel... Ben de. Bir eşofman altı, üzerinde beyaz ince ama kollu bir tişört... Rahatım. Keyfimi katlayacak olan müziğe uzanıyor elim. Buikanın hüzünlü sesi içimde. Derinlerimdeki hüznü bulup kuruluyor yüreğime. Yüreğim kırgın. Bir umarıma takılı kalmış bekleyişin yarattığı kırgınlığı defalarca yaşadım. Neden hâlâ derseniz, yüreğimin hafızası yok derim. Bu kadar basit, bu kadar dolanbaçsız.
Çalan telefonla irkildi anılarım, kaçıştılar sağa sola. Zaten nicedir ürkekler hayata. Annem; hadi kahvaltıya gel, dedi. Hazırdım zaten, dedim. Yola koyuldum, Buikanın sesi adımlarımda. Yürümek yeni doğan güne ve yaşadığın güzelliklerin farkında olmak, teşekkür etmek her birine ne de sonsuz kılıyor içimdeki sevgiyi. Evet, hiç kuşkum yok yaşama dair, seviyorum.
Güzel bir kahvaltı sofrasının sıcaklığı sarmış evin dört bir yanını. Çocukluğumla selamlaşıp geçtim masanın baş köşesine kuruldum. Ben yine çocuktum. Annemle babamın ışıldayan gözlerinde, sevginin saf halini görüp, yaşama kaldığım yerden bir kez daha tutundum.
Kahvaltı sonrası çıkılacak olan köylü pazarını memnuniyetle kabul edip, onlarla yola koyuldum. Toprağının kokusu üzerinde; maruldan, rokadan ve taze soğandan aldım. Balıkçı tezgahında, asma yaprağında sardalya muhabbeti yapıp, levreği fileto ettirdim. Az ilerideki siyah çarşafından huzur akan, elleri yer yer çatlamış, toprağın lekesi çatlaklarında teyzeye selam verip, çuvallarında göz gezdirdim. Karnı kınalı aldım, 5 kilo hepsini vereyim, dedi. Bir kişiyim yarım kilo yeter, dedim. O kadancıkla olur muymuş, güzel de kızsın, al 5 kilo bulursun elbet pişircek birini, dedi. Güldüm, bir torba yeni kurutulmuş, nemi üzerinde ıhlamur ile yarım kilo karnı kınalımı alıp gülümseyerek uzaklaştım. Az ilerideki tezgahtan taze fasülye alan annemin kokusuna iliştim. İnsanın bahtı güzel olsun, dedim. İçimden, usulca söylediğimi duymuş olacak ki, annem uzanıp öptü beni. Eksiğim kalıp kalmadığını sordu. Var ama burda bulmak zor, dedim.
Araba ile beni evime bıraktıklarında arabadan inen annem; kendine iyi bak, dedi. Havalar soğudu, sakın telefonda hastayım deme, yüreğim üzülüyor uzağında olunca. Üzerine birşey al akşamları, havalar serinliyor, n'olur hasta olma. Arabanın diğer yanına geçtim. Babamı öpmek üzere eğildim. Babam sarıldı boynuma. Fırsat bulursan gel, dedi. Arkadaşlarınla iyi anlaş. Onları sev. İnsanları sev... İyi yolculuklar diledim, arkalarından el sallarken bir damla gözyaşımı onlara ekledim. Onlar yola koyuldular, köşeyi döndüler. Apartmanın kapısına geldiğimde, insanları neden bu kadar sevdiğimi bir kez daha fark ettim, çocukluğumdan beri duyduğum cümlelerin başında geliyordu 'insan sevgisi'. İnsanları hep çok sevdim.
Aldıklarımı yerleştiririrken mutfakta, levreği sudan geçiriyordum. Günler öncesinin, çok özel zamanlarından birinde, balkonda yenilen yemeğin kahkahaya boğan cümlesi çınladı kulaklarımda: İyi ki geldin de, senin yüzün gözün hürmetine bir yemek pişti şu evde. Sadece yemek değildi onun yüzü gözü hürmetine pişen bu evde, bilmem fark edebildi mi? Usulca yanağından öptüm, hissetsin istemedim, istemedim özlendiğini fark etsin. Yüzü gözü ve yüreği hürmetine, yüreğimi açtığım o günlerin şahaneliğine bıraktım bir damla gözyaşımı da. Soğana yükleyip damlanın suçunu, karnı kınalı ve akşam yemeği olacak olan levrek için gerekli malzemeleri tezgaha dizdim. Kınalı pişmek üzere ocağa konulunca, bugünümü yazayım istedim. Olur da neden insan sevgisi diye sorarsam, dönüp okuyabilecek kelimelerim kalıcı olsun dedim.
Gün güzel... Ben de... Dilerim, pazarınız güzel geçsin, yüreğinizde sevgi hiç eksilmesin.
Güzel bir kahve ve müzik,keyifler de
YanıtlaSilyarinde daha ne olsun..iyi pazarlar..
gün güzel başlamış güzel devam etsin.
YanıtlaSilhiç sıkılmadan okudum yer yer yazıda kendimi buldum.
seni seviyorum. keyifli pazarlar...
Hindistan bana ne ogretti biliyor musun? Her an onune hic ummadigin biri kiliginda bir aziz cikabilir. Ben genelde dilencilerin gozlerinin dibine bakarim, sen O musun diye :) Aslinda hepsi O'na cikiyor ama bir kat altinda olmak var, kat kat altinda olmak var. Ve yazini okurken 5 kiloyu satmak isteyen adamin kar etmekten ziyade sen pisir, yedirecek kisi gelir anlamini duydum yankilanan sekliyle :)Bulursun ! :)
YanıtlaSilüni.deyken babam bi gün yolcu edio beni ew arkadaşımda yanımda,sarıldık falan ayrılıoruz tam, babam 'sewin birbirnizi' dedi,o zaman ne kadar çok gülmüştüm sonradan anladım tabii ne demek istediğini,iiki warlar dedim yine,yazını okuduktan sonra..yüreğine sağlık,günün geri kalanı şimdi daha güzel:)leyla
YanıtlaSilgecenlerde bir aksam bir yandan hafif hafif calisirken, goz ucuyla da(!) TVyi dinliyordum (evet evet dinliyordum) sonra dizi filmin ("without a trace") basinda bir laf gecti, cok begendim hemen internete bakip bu sozun asli kimdenmis neymis diye baktim, Shakespeare'denmis...ben de alip blogun tepesine koydum...:)
YanıtlaSil“Love all, trust a few, do wrong to none.”
ne güzel bi yazı olmuş Evren, gözümde canlandı o hallerin :)
YanıtlaSilbazen özlüyorum insanları sevmeyi, nice zamandır onları sevmediğimi farkettim.
kimbilir belki biraz daha zaman vardır değil mi ?
öperim sevgiyle
keyifler yerindeydi gerçekten de jivago sağolasın. gün nasıl başladıysa öyle bitti. keyifle...
YanıtlaSilcanım benim, etti valla, pek de güzel geçti. şımarttım gene kendimi. öperim seni sevigyle stuvenim. şımart arada sende kendini. sarıl mesela hemenşimdi kendine benim yerime bir de maksa al yanaktan emi.
YanıtlaSilona ben de inanırım biliyor musun uma, mesela gözlerime sevgiyle bakan bir kedi yavrusu gördüğümde, ya da bir dilenci gözlerimin içine bakarsa, sen misin derim...
YanıtlaSilbak bir yazım vardı bunu anlattığım...
bulurum dimi ;)
bugün iki güzel olay oldu, onu da not alayım bir kenara bu gece olmasa bile yarın.
öperim kocaman.
ne şanslıyız değil mi leyla... sevginin değerini bilerek büyümek ne büyük bir lutüf...
YanıtlaSilben lafa bayıldım, kendime motto edinmeliyim bunu biraz. güven meselesi bende biraz sakat. sevdiğim kadar güveniyor, güvendiğim kadar yanılıyorum.
YanıtlaSilbu arada televizyon dinlemene şaşırmadım çünkü sıklıkla ben de dinlerim :))hele de ders çalışmam gerekiyorsa :)
yalnız bu kadar bilge bir lafı, bir dizi senaristinin yumurtlayamayacağına dair peşin hükmüne de şapka çıkarttım doğrusu...
he valla, güzeldi be gün pillim. çocuktum, çocukken hangimiz güzel değildik ki... sen insan sevgisiyle yoğrulmuş bir fanisin, sevmediğini sanıyorsun, çünkü sevdiğini kabullenirsen canının daha çok acıyacağına şartlamışsın kendini. olsun, hem sen daha büyüyeceksin, sevmenin değil insanların seni acıttığını da öğreneceksin.
YanıtlaSilöperim kocaman...
çok ama çok uzun yazdım değişik bir sohbetti aslında nicedir sormak istediklerimi bile sordum.. sonra servis anavilable dedi küfür gibi!!! silindi gitti.. tekrar yazamam onları.. sadece bil istedim evrenim..
YanıtlaSilmail adresimi vereyim, sormak istediklerini oradan sor lütfen...
YanıtlaSilheö mail blogger gibi hainlik de yapmaz. üzüldüm, görmek isterdim kelimelerinizi.
topuzevren@gmail.com
bana bu mail adresinden istediğin zaman ulaşabilirsin.
sevgiler hasret senfonileri...
"İnsanı SEV" evvel-ahirde gerekli kod eklenmiş zaten senin genlerine.Karnıkarayı bilmen de sevindirdi beni nedense.Pazarda sana mesaj verilmiş, o mesajı da alıp kabul etmeliydin bence.Sevgilerimle güzel insan.Tontini
YanıtlaSilkarnı karayı da bilirim de sufim, bu buraya mı özel bilmem ama, karnı kınalı, karnı kırmızı adlarıyla anılan bir tür kuru fasülyenin taze pişirilen hali. orta kısmı bildiğin kırmızı. pek lezzetli olur, çok çok kısa bir süre çıkar, 2-3 hafta üst üste buldun buldun durumudur.
YanıtlaSilmesaja gelince düşündüm de, 5 kiloyu alıp gelirmişim eve, akşamına bir dev kapıda :))
ulen yarım kiloyu yesin gelen adam, ala ala...
öperim çok. yüzüm gülüyor kelimelerin yüreğime değince. iyi ki varsın...
Mis kokulu pazar. Çiçek kokularıyla başladığı gibi bitmiş...
YanıtlaSilnerden bulacagim dilenci linkini ? :)
YanıtlaSilelifim bir bilsen, haftaya yayıldı kokusu, tınısı, keyfi, neşesi. daha da güzelim sanki :)
YanıtlaSilumacım ancak vakit bulup yazıyı bulup linki gönderebiliyorum, çok öpüyorum...
YanıtlaSilhttp://evrenin.blogspot.com/2009/09/gitmek_23.html