şarap iç iyi gelir bak tecrübe konuşuyor önce kalbin, sonra tenin yanıyor bu meretin tek yan etkisi gözyaşın hiç donmuyor peki ardından nemi oluyor gün ışıyor be gülüm gün ışıyor bir gecem daha renksiz soluyor
kaç mantar birikmiş ahşap çukur kapta bilsen, kaç gram tortusu oturmuş yüreğime keyfe, hüzne, aşka, ayrılığa içilen şarapların bir bilebilsen kalemi kara adam...
alışmak gereksiz, olduğuna dönüşmeyi zorlaştıran bir durum, bu yüzden alışmamalı üşümeye, üşüdün mü seni sarıp sarmalayacak bir battaniye bulmalı şöyle hafif ama yüreğine kadar ısıtan. alışkanlığa dönüşmeden önlemini alabilmeli insan, yoksa dediğin gibi en kötüsü...
insan çok yorgun olunca değil aslında yüreği çok ağır olunca ağlayamıyormuş, taşıyamıyormuş yükünü yüreğinin yine de kıyamadığından içindekilere kendine dökülüyormuş. insan yüreği, bazen kendi denizinde o kadar uzun süre kalıyormuş ki, balık gibi olmadığından giysisi önce üşüyor sonra boğuluyormuş.tutunmak istiyormuş bazen, bazen burnunu gömmek istiyormuş kokusuyla dolu kazaklara, insanın burnunun ucu bir o kazağın kıvrımlarında ısınıyormuş.
taşıyamadığı yüklerden yorgun düşer ya yürek zamanla sevgili y. ve dediğin gibi kıyamaz ya içindekileri bırakmaya. ne güzel anlatmışsın kendine dökülmeyi, ne güzel anlatmışsın bir burnun ucunun üşümesini ve ısınmasını. ne güzel...
şarap iç
YanıtlaSiliyi gelir
bak tecrübe konuşuyor
önce kalbin, sonra tenin yanıyor
bu meretin tek yan etkisi
gözyaşın hiç donmuyor
peki ardından nemi oluyor
gün ışıyor be gülüm
gün ışıyor
bir gecem daha renksiz soluyor
hissetmemek olsa gerek bunun adı...
YanıtlaSilbirgun birine
YanıtlaSilben cok usuyorum
demistim
oda
buyuyorsun iste
demisti
o aklima geldi birden
sanırım bu birazda ağlamayı bilmekle alakalı.. herkes beceremez çünkü!
YanıtlaSilkaç mantar birikmiş ahşap çukur kapta bilsen, kaç gram tortusu oturmuş yüreğime keyfe, hüzne, aşka, ayrılığa içilen şarapların bir bilebilsen kalemi kara adam...
YanıtlaSilakisne sıradan bir balık, aksine tam da hissetmek bunun adı, öyle derinin de, yüreğinde hissetmek acıyı...
YanıtlaSilne güzel demiş, her üşüme bir parça büyümektir çocum bir parça daha uzaklaşıp yüreğin sıcağından aklın soğuğuna gitmektir işte...
YanıtlaSilben ki nasıl da kolay ağları mbir bilsen hayalci, bir bilsen nası lda kolaylıkla akıp gider ama bazen öyle bir sözdür ki söylenen donar kalır yaşım...
YanıtlaSilinsan alışıyor bir zaman sonra yorgunluğa, en kötüsü de bu olsa gerek...
YanıtlaSilalışmak gereksiz, olduğuna dönüşmeyi zorlaştıran bir durum, bu yüzden alışmamalı üşümeye, üşüdün mü seni sarıp sarmalayacak bir battaniye bulmalı şöyle hafif ama yüreğine kadar ısıtan. alışkanlığa dönüşmeden önlemini alabilmeli insan, yoksa dediğin gibi en kötüsü...
YanıtlaSilinsan çok yorgun olunca değil aslında yüreği çok ağır olunca ağlayamıyormuş, taşıyamıyormuş yükünü yüreğinin yine de kıyamadığından içindekilere kendine dökülüyormuş. insan yüreği, bazen kendi denizinde o kadar uzun süre kalıyormuş ki, balık gibi olmadığından giysisi önce üşüyor sonra boğuluyormuş.tutunmak istiyormuş bazen, bazen burnunu gömmek istiyormuş kokusuyla dolu kazaklara, insanın burnunun ucu bir o kazağın kıvrımlarında ısınıyormuş.
YanıtlaSiltaşıyamadığı yüklerden yorgun düşer ya yürek zamanla sevgili y. ve dediğin gibi kıyamaz ya içindekileri bırakmaya. ne güzel anlatmışsın kendine dökülmeyi, ne güzel anlatmışsın bir burnun ucunun üşümesini ve ısınmasını. ne güzel...
YanıtlaSil