Dün gece kötü bir gece geçirdim… İçimde ne varsa kustum…
Dün gece içimdeki son damlaya kadar ağladım hıçkıra hıçkıra…
Dün gece içimdeki son damlaya kadar ağladım hıçkıra hıçkıra…
Sabah telefonun sesine uyanınca dün geceki telefondaki sesi hatırladım…
"Yarın konuşuruz... uyu hadi... " Kaç yarın geçti diye düşündüm…Telefondaki sesi dinlemediğimi fark ettim. "Neden hı hı diyip duruyorsun uyanmadın mı uyamadın mı" dedi. "Kafan karışık senin." "Kafam karışık yarın konuşuruz" dedim. Kapattım telefonu. Duşa girdim. Yapılacaklar listesini gözden geçirdim. Telefonumu yanıma alsaydım keşke dedim. Ararsa bulamazsa, üzülür dedim. Yarın demişti, yarın oldu dedim. Duştan çıktım. Telefona baktım. Aramamış…
Sonra öğrendim başka bir arkadaşımızı aramış. Olsun dedim belki onun benden daha çok ihtiyacı vardı aranmaya. Odaya girdim, maske taktım, çıkarttım bu uymadı dedim. Başka bir maske taktım. Yola çıktım. Yolda giderken yol bitmiş fark etmedim. Kafam karışık benim…
Arabayı yanlış yere park ettim. Telefonuma baktım. Çalmamış. Çalmış aslında ama benim istediğim tonda değil. Yarın olmadı mı acaba dedim. Yoldan geçen birine sordum. "Yarın oldu mu" dedim. "Yok olmadı" dedi. Yarın olacak dedi. Güldüm. Kafası karıştı yoldan geçenin.
Ofise geldim. Ofis telefonumdan da aranmamışım. Ne şaşkınsın dedim. Senin ofis telefonunu bilmiyor ki, nasıl arasın seni. Maillerime baktım. Orada da yarın olmamış dedim. Asistanıma sordum. Senin maillerinde benim aradığım mail olabilir mi dedim. Karışmıştır belki sana. Yok dedi karışmış bir suratla.
Annem aradı o sırada, neden böyle oldun sen dedi. Nasıl dedim. Rüyamda gördüm dedi, içinde muz olmayan portakal suyu gibiydin dedi. Anne saçmalama dedim. Karıştın galiba sen, portakal suyunun içinde muz olmaz ki zaten.
Akşam oluyordu belki de güneş tekrar doğuyordu. Anlamıyordum. Yarın bir türlü olmuyordu. Hep yarına kalıyordu. Bekledim. Karışmışlığım yarına geçer belki dedim.
Yarın oldu sandım sabah telefonun sesine uyandım. Dün geceyi düşündüm.
Dün gece kötü bir gece geçirdim… İçimde ne varsa kustum…
Dün gece içimdeki son damlaya kadar ağladım hıçkıra hıçkıra…
Yarın oldu sandım sabah telefonun sesine uyandım. Dün geceyi düşündüm.
Dün gece kötü bir gece geçirdim… İçimde ne varsa kustum…
Dün gece içimdeki son damlaya kadar ağladım hıçkıra hıçkıra…
…
…
…
Günler geçti...
...
...
...
Aramadın. Yarın olmayacak diye düşünmeye başladım.
Bir tası doldurdum sıcak suyla. Giyindim en güzel maskemi. Bir de saten geceliğimi. Bileklerimi kestim özenle. Uzattım bileklerimi sıcak suyun içine. Bir kan damladı halının üzerine. Bir tanesi de saten geceliğimin üzerine. Hiç üzerinde durmadım.
Bugün böyle dedim. Yarın temizlerim.
Bir tası doldurdum sıcak suyla. Giyindim en güzel maskemi. Bir de saten geceliğimi. Bileklerimi kestim özenle. Uzattım bileklerimi sıcak suyun içine. Bir kan damladı halının üzerine. Bir tanesi de saten geceliğimin üzerine. Hiç üzerinde durmadım.
Bugün böyle dedim. Yarın temizlerim.
Uyumuşum olduğum yerde...
Zaman geçti bir süre...
Yarın oldu sandım…
Uyanamayınca anladım.
Uyanamayınca anladım.
...
...
...
___________
...
YanıtlaSilanladım
...
biliyordum.
YanıtlaSilyazamadım bişey :/
YanıtlaSilolsun çok şey söylediği suskunluğun bana...
YanıtlaSilbir film vardı adını anımsamadım. adamın biri her sabah aynı güne uyanırdı. bir türlü yarın gelmezdi. yarına bugünden ufak işaretler bırakmak ve yarın bugün olduğunda aslında bugünde yarınken bir şeyleri değiştirmek belki zaman atlaması yapar. tek sabit varsa ve bu sabit özne ise ondan başlamak mesela..
YanıtlaSiltamam tamam, daha fazla saçmalamadan sustum ben..
bu rüzgar sesi değilmiş bilesin..
sonunu sevmedim
YanıtlaSilsevemedim
yarın olsun istedim
hemen...
bu film için başvuru kesinlikle şaşkın kova... herşeyi hatırlar o. filmin adı, kahramnların adı, yönetmeni, yılı.. bilir o, ona sorar öğreniriz detayları... belki de yazar bile hatta :)
YanıtlaSildeğilmiş di mi? bana bir an için öyle geldi, oturduğum yerde. pencere kapalı herhalde ondan...
yarın olmaz ki artık maya, kadın uyudu bir kere... bu kadın için yarın olmaz artık kolay kolay bir daha...
YanıtlaSilbazen hepimiz bu durumda olmuyor muyuz.. tanıdık gelmiyor mu yalniz bana tanıdık geliyorsa biraz kötü galiba.. sonumu önümü göremiyorum..
YanıtlaSilher şey
YanıtlaSilhayat kalır
desem?
ecos saçmalama nesi tanıdık gelsin ki bu durumun sana. sen yazımdaki karaktere bakma hastalıklı bir kadın o :)
YanıtlaSilde zaten ful yaprakları, her şey hayat aslında...
YanıtlaSilFilmin adı yanılmıyorsam "Groundhog Day" bugün aslında dündü adı ile sinemalarda gösterilmişti.Seyrettiğim zaman çok sevmiştim.
YanıtlaSilFilmin adı Groundhog Day sevgili Nily. Her yeni "aynı gün" aynı şeyleri yapmaya devam eder kahramanımız ama bir türlü olmaz yarın. Sonra kendine göre eğlenceli yanlarını bulmaya çalışır, kendince eğlenir başka hayatlara ne yaptığı umrunda değildir. Yine gelmez yarın. Umutsuzluğun dibe vurduğu noktada kurtuluşu ölümde arar ama çaresizce yine uyanır aynı sabaha. Ne zaman ki o gündeki "detayları" görmeye başlar gözleri ve iyi yönde düzeltmeye başlar hem kendini hem de olanları işte o zaman gerçekten gelir yarın.
YanıtlaSilNe güzel oldu hatırladığım bak ille ki tekrar tekrar izlenmeli. Hayatın kısır döngüsünde yarının gerçek önemini bilmeli.
Tamam bundan sonra sana da sorarız ascraeus... Baksana şaşkından haber yok hal :)
YanıtlaSilBen şahsen şahaneyimdir ad hatırlama hususunda... Filmi ben de sevmiştim bu arada...
teşekkür ederim Ascraeus ve Şaşkın Kova.. Evren sayesinde filmi anımsadım. adı da geldiğine göre Şaşkın Kova'nın dediği gibi tekrar izlemekte fayda var.
YanıtlaSilBelki de bu bir işaret Evren..
evren bize oyun oynuyor:)
Şaşkınım tam ben seni şikayet ediyordum blog alemine... Yazmışın en güzelinden, mesajını aldım bu arada...:)Şu filmi ver de bende bir daha seyredeyim :)
YanıtlaSilDemedim mi Nily ben sana, Şaşkınım iyidir bu hususlarda...
ben de pek çok kez bugün "dün " olsun dedim, "yarın" dan beklentim öyle az ki, yılgınım bu konuda .
YanıtlaSilYarını beklemekle geçiyor ömrümüz birde bakıyoruz ki ne geleceği bekleye bilmişiz ne dünde ne de anı yaşaya bilmişiz arafta kalmışız iki arada bir derede yarın olsun diye beklerken gelmeyecek yarınlar için kendi olduğumuz zamanı unutmuşuz...
YanıtlaSilmaskeyi cikarmak lazim kendimizleyken...belki de
YanıtlaSilevren bu sağı solu belli olmaz... oyun oynamayı da çok sever Nily:)
YanıtlaSilyılmak yok... aaa benim kadın karakter bunalıma soktu blog alemini. bekriya yarınla olmazsa yazlnızlık bursa'ya gelince dövemeyiz. hadi en eğlenceli beklentimiz bu olsun yarınlara dair...
YanıtlaSilPS: Yalnızlık kusura bakmasın adını kullanmak zorunda kaldım. bekriya sarsılıp kendine gelsin diye. Anladın di mi?
yok yok burada yarın geliyor da yarın gelme sözü veren d evar bir arızay bağlama durumu. ateşböceği inan sen bna, ben yarattım o kadın karakteri... ve gelmeyin adamı...
YanıtlaSilmaske yok zaten tek başınayken ya da dostlarla, biz olamayız ki her daim bir maske varsa suratta... kadın sosyal statüsü nedeniyle sokağa çıkarken maske takıyor arasıra... gerçekten bak Biraz... öyle sık sık değil... biraz takıyor yani :)
YanıtlaSilahaha yalnızlığı dövmekle yorulmayalım bence :)) gelemez O sen merak etme :)
YanıtlaSilYarınların olması, korkutuyor olmasın bizleri.Dün geleceğim,yarını bitirdim diyelim.
YanıtlaSildiyelim sufi, yarınlar korkutursa bizi nasıl tutunuruz ki hayata...
YanıtlaSil''Uyanamayınca anladım.''
YanıtlaSilAnladıysan yeni yaşantında Huzur mutluluklar dilerim, hoşgeldin yeniden aramıza.Kıyametin ve enkarnen hayırlı olsun:)
Sevgiler
Sen bakma böyle yazıp çizdiğime kapalıyım be nhala aslında :) Sevgiler benden...
YanıtlaSil