ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları seviyor, korkuyor bundan
ben rüzgarla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.
O kendi boşluğunda oyalanan günlerde
canı sıkılan bir çocuk gibi uyuyor,
ben göğe bakıyorum geceden,
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
diyorum, yanında, o sabahları eğilip öpüyor denizi.
Çıplağın çıplağımda, rüzgarın dağımda olsun,
esmerliğin gecemde, öyle kal.
Bulutlara bak, gidiyorlar, hızla diyorsun,
yağmur bir yalıyor yüzümü, bir duruyor.
Sabahları eğilip yüzüme öpüşün geçiyor bir,
bir duruyor aklım.
Su ve rüzgar, dağ ve doruk, sonsuz hepsi,
oysa camdaki sardunya gibi üşür
bana biçtiğin ömür, ölüm geliyor aklıma bir bir,
çıplağın çıplağımda.
Rüzgarın dağımda olsun esmerliğin gecemde
öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.
Birkan Keskin
_________________________________________________________
Fotoğraf / deviantART
kendi çukurunu bulmuş deniz gibiyim
YanıtlaSildiyorum, yanında,
o sabahları eğilip öpüyor denizi.
ne duru bir anlatım...
Evren
YanıtlaSilne garip yaa, dün gece okudum bu şiiri bloga koyayım dedim sonra niyeyse vazgeçtim :)))))
eline sağlık iyi ki koymuşsun ben pek severim Birhan Keskin şiirlerini....
Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
YanıtlaSilben geceyi ve esmerliğini onun,
ben bu giriş cümlesine benzer nedenle takılmıştım zehra, yalın oluşuna...
:)) nasıl da denk getiriyor di mi hayat pelince :)
YanıtlaSil